Türk Tabipler Birliği (TTB), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), İstanbul Aile Hekimliği Derneği (İSTAHED) ve Birlik ve Dayanışma Sendikası, insanca yaşayacak bir ücret talebiyle İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi.
Sağlık emekçileri, açıklanan zam miktarının geçim maliyetlerini karşılamaya yetmediğini vurgulayarak, mesleklerini sürdürmek ve hizmet vermek için insanca yaşayacak bir ücret talep ettiklerini ifade etti. Özellikle Aile Sağlık Merkezlerinde çalışanların geçim mücadelesinin artık sürdürülemez hale geldiğini belirttiler.
“YA ŞARTLARI İYİLEŞTİRİRSİNİZ YA DA ASM’LERİN KAPANIŞINI İZLERSİNİZ”
İSTAHED adına basın açıklamayı İSTAHED Genel Sekreteri Sercan Ahmet Uluç okudu. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının artık pes etme noktasında olduğunu ifade eden Uluç, “Aldıkları maaşlar açlık ve yoksulluk sınırlarının kıyısındaki hekimler, ebe ve hemşireler hali hazırda sistemden ayrılırken yasa tasarısında belirtilen zam ve ek ödeme önerisiyle şok olmuş durumda.
Aile sağlığı merkezleri can çekişiyor. ASM’lerin tüm giderleri; personel maaşları, faturalar, kira, temizlik malzemeleri, sarf malzemeleri, buzdolabı, jeneratör... Bir ASM’de gördüğünüz tüm malzemeler bize verilen aylık gider ödeneğinden karşılanıyor” dedi.
Son 5 yıl içerisinde enflasyon artışının yanında ASM giderleri için ödenen gider ödemesinin çok geride kaldığını ifade eden Uluç, taleplerini “Ayrıca aylık gider ödeneklerinde gereken iyileştirme yapılmadığı takdirde ASM’ler tek tek kapanacaktır. Açıklanan 8.077 TL ek ödeme tavan ücrete eklenmeli ve emekliliğe yansıyacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
ASM gider ödeneği de mevcut koşullarda en az 650 oranında arttırılmalıdır. Ya sesimizi duyup gereken iyileştirmeleri yaparsınız ya da aile hekimliğinin bitişini hep beraber üzülerek izleriz. Bundan en büyük zararı da vatandaşlarımız ve sağlık sistemimiz görecektir” diye açıkladı.
“ÜSKÜDAR’DA İKİ ASM KAPANDI BİLE!”
Uluç’un ardından konuşan İSTAHED Başkanı Esin Ayfer Çulha Dildök, “Uzun zamandır kendi tekerimizi döndürmekte zorlanıyorduk fakat gelecek zamlarla birlikte önemli bir sonuç alacağımıza inanıyorduk. İlk önce haberlerde televizyonda gördüğümüz yüzde 17,5 zammın bir önemi olduğunu düşündük, belki yeterli gelmeyecekti ama umut olacaktı. Fakat tasarıya ulaştığımızda gördük ki 60 bin çalışanı olan, birinci basamak sağlık hizmetini sırtlayan aile hekimliğinin adı geçmiyor. Sekiz bine yakın seyyanen zam bize ödenecek mi belli bile değildi. Kimsenin birinci basamak sağlık hizmetinde çalışan sağlık personeline bu tereddüttü yaşatmaya hakkı yok” dedi.
Reklamları yapılan 8077 lira seyyanen zammın aslında tabana, tavana etki etmeyen, iyileştirmeye yardımcı olmayan, emekliliğe etki etmeyen bir ek ödeme olduğunu vurgulayan Dildök, “ASM'ler kapanmaya başlayacak, daha geçen iki ayda Üsküdar'da iki ASM hekimler ek ödemeyle orayı çeviremediği için kapandı.
ASM'lerde çalışan hekimler, hemşireler, ebeler artık orada çalışmaktan vazgeçecek. Bundan etkilenen Türkiye'nin sağlığı ve vatandaşı olacak. Bu tercihi yapmak hiç zor değil, taleplerimiz doğrultusunda bu kanun düzenlenip çıkarılmalıdır” diye konuştu.
“MESLEĞİMİZ HİÇ BU KADAR KAN KAYBETMEMİŞTİ”
İSTAHED’in ardından söz alan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Saffet Ercan, açıklanan zam oranının sağlık emekçilerini üzdüğünü ve öfkelendiğini ifade ederek “Sağlık bakanı Sayın Koca'nın ne yapmaya çalıştığını düşününce aklıma ilk gelen burada ucuz iş gücü haline gelen sağlık personeliyle sağlık turizmi üzerinden reklam yaptığı oluyor. Ama bir sağlık bakanının görevi bu olmamalıdır, sahadaki nesnel gerçekliğe bakabilmelidir. Sağlık hizmetleri ne durumda, buradaki personel ne durumda bunları görmek zorundadır” dedi.
2023'ün ilk 6 ayında yurtdışına göç eden doktor sayısının 2022'nin üstüne çıktığını, yurtdışına çıkmak isteyen doktorların her gün meslek örgütünden belge aldığını söyleyen Ercan, hekimliğin hiçbir dönemde bu kadar kan kaybına uğramadığını ve bu kadar prestij kaybetmediğini vurguladı.
“YÜZDE 18 ZAMMI DA, ‘SEYYANEN’İ DE KABUL ETMİYORUZ”
AHESEN Yönetim Kurulu Üyesi Gürsel Özer, “Bu alanlarda olmaktan hicap duyuyorum ama bu alanlara gelmeye mecbur kılınıyorum. Hep ek ödeme, destek sözleriyle zam yapılıyor imajı verilerek maalesef hiçbir şey verilmiyor. Bu seyyanen yapılan zam bu ek ödemeler, destekler, teşvikler bizim sorunumuzu çözmediği gibi emekliliğimize de yansımıyor” dedi.
Ev kirası, faturalara ek olarak, bir de ASM'leri nasıl idame ettireceklerini ifade eden Özer, “Bu zam oranları devam ettiği sürece maalesef bu insanlar işten çıkmak zorunda kalacaklar. Biz hakkımızı istiyoruz, biz zenginliklerini istemiyoruz, rahatça ve hayatımızı idame ettirecek kadar ücret istiyoruz. Yüzde 18'i kabul etmiyoruz, seyyanen kelimesini asla kabul etmiyoruz” diye konuştu.
“BU ZAM ORANIYLA BİZİMLE DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?”
Birlik ve Dayanışma Sendikası adına basın açıklamasını okuyan Marmara 1. Bölge Şube Başkanı Ahmet Tapduk Mehlepçi, “Biz medyada çıkıp şu kadar para veriyoruz bu kadar para veriyoruz diye bizim hakkımızda yalan söylediğiniz birinci basamak sağlık çalışanlarıyız. Bize reva görülen sadaka şeklindeki zammı kabul etmiyoruz. ASM kiralarına siz devlet olarak yüzde 80 zam yapıyorsunuz, cari gidere yüzde 17 zam yaparak bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Cari gidere yaptığınız yüzde 17 ile aile sağlığı merkezlerini çalıştıramayız” dedi.
Yeni zamlar ve düzenlemelerin altından hiçbir ASM’nin kalkamayacağını söyleyen Mehlepçi, “ASM’de çalışan tüm ebe /hemşire arkadaşlarımızın hepsi, hekimlerin yüzde 90’ı yoksulluk sınırı altında maaş alıyor. Emekliliğe yansıyacak performans, teşvik, destek, seyyanen ödeme gibi hiçbir şarta bağlı olmayan insanca yaşayabileceğimiz yoksulluk sınırı üzerinde bir maaş istiyoruz.
Ekonomik krizin sorumlusu biz değiliz. Hesabı da biz ödemeyeceğiz. Aile sağlığı merkezinde çalışanlarına reva gördüğünüz %17’lik zammı kabul etmiyoruz” diyerek sağlık emekçilerinin taleplerini ifade etti.