Arslan, enflasyonla mücadelenin milli bir mesele olduğunu vurgulayarak, enflasyonun makul seviyelere çekilmediği sürece yapılan toplu iş sözleşmelerinin ve ek protokollerin anlamını yitireceğini belirtti.
Arslan, "En büyük zorlukları, sıkıntıları geride bıraktığımızı düşünüyorum ama yine de ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Pazara çıktığınızda, alışverişe çıktığınızda, enflasyon rakamlarının çok fevkinde bir kısım fiyat artışlarını görüyoruz." diyerek enflasyonun vatandaşlar üzerindeki etkilerine dikkat çekti. Enflasyonla mücadele gerektiğinin altını çizen Arslan, milli ekonomik istikrarın sağlanması için enflasyonun düşürülmesi gerektiğini ifade etti.
Arslan, enflasyonla mücadeleyi milli bir mesele olarak tanımlayarak, bu mücadelenin üç ana paydaşı olan devlet, özel sektör ve çalışanların işbirliği içinde olması gerektiğini vurguladı.
Arslan, "Bu tablonun değişmesi için hep beraber mücadele edildiğini anlatan Arslan, 'Bu mücadelenin bir tarafında devletimiz, kamu, bir tarafında özel sektör, bir tarafında çalışanlar var. Bu üçlü yapı enflasyonla mücadele konusundaki kararlığımızdan vazgeçmeden, ancak bu geçiş döneminde mümkün olduğunca ücretlileri, çalışanları mağdur etmeden adil ve hakkaniyetli bir paylaşımla bu süreci tamamlamamız gerekiyor. Bütün veriler, 2025 yılına kadar bu sıkıntılı sürecin devam edeceğini söylüyor.' diye konuştu."
HAK-İŞ olarak işçi ve işveren ilişkilerini uzlaşma ve diyalog temelinde kurduklarını belirten Arslan, ülkenin önündeki zorlukları aşmanın ancak dayanışma ve fedakarlıkla mümkün olduğunu ifade etti. Arslan, enflasyonun günlük hayatı zorlaştırdığını ve fiyatların hızla arttığını vurgulayarak, işverenlerden daha fazla anlayış ve fedakarlık beklediklerini dile getirdi. İmzalanan toplu iş sözleşmesinin 1 Temmuz'dan itibaren geçerli olduğunu, ancak rakamlarda yaşanan enflasyon artışları nedeniyle çalışanların kayıplarının yaşandığını da sözlerine ekledi.