Platformun gönderdiği yazıda, toplu sözleşme dönemlerinin kamuoyu tarafından yakından takip edildiği ve memur taleplerinin adalet açısından önem taşıdığı vurgulandı. 4688 Sayılı Kanun'un 31. maddesine göre, toplu sözleşmelerde belirli bir kesimin diğerine üstünlük sağlayacak hükümler konulamayacağına dikkat çekildi.

Ancak, 6. Dönem toplu sözleşme maddelerine bakıldığında, hizmet kollarına göre ek ödemelerde artış yapılması sonucunda kurumlar arası dengesizliklerin oluştuğuna dikkat çekildi. Özellikle şef kadrosundaki personel arasında maaş uçurumlarının yaşandığına işaret edildi.

7.Dönem toplu sözleşme maddelerinde de benzer sorunların devam ettiği belirtildi ve bu durumun yeni mağduriyetlere yol açtığına dikkat çekildi. Sağlık Bakanlığı'nda çalışan sağlık personeline yapılan ek ödeme zammının, diğer kurumlarda çalışan sağlık memurları arasında ücret farklılıklarına neden olduğu dile getirildi.

Platform, her kurumun devlet nezdinde değerli olduğunu ve değerlendirmelerin iş yükü ve ağırlığına göre yapılması gerektiğini vurguladı. Ücret farklılıklarının ancak fazla mesailerle olması gerektiğini belirten platform, toplumun huzuru için yönetimsel dürüstlüğün önemini vurguladı.

Peki, bu Kamu Personel Rejimi nasıl bozulmuştur?

Hemşirelerle başlayan Diyanet görevlileriyle devam eden 3600 ek gösterge verilmesi yaygınlaştırılarak her memura 600 ilave ek gösterge verilirmiş, Şube Müdürlerinin bazı unvanlardan daha aşağı kalması ile de Mecliste düzeltilerek kanunlaşmıştır. 3600 ek göstergede geline noktada şimdide 1. Dereceye inen devlet memurlarına 3600 ek gösterge verilmesi gündeme getirilerek Ek göstergelerle oynamanın ne kadar sakıncalı olduğu görülmüştür. Görülüyor ki Yıllar içinde Devlet Kamu Personel Rejimi bir düzene ulaşmışken yapılan yanlışlarla dengeler bozulmuştur. Bunun yerine taban maaş düzenlemesi yapılmış olsa idi herkese eşit ve adil bir dağılım olacak hem de emeklilerimiz bundan yaralanacaktı. Devletimiz güçlü vatandaş ile güçlü devlet olur. Memura verildiği kadar emeklisini de gözetmek zorundadır. Şimdi geldiğimiz noktada toparlanması zor bir kamu rejimi ile karşı karşıyayız.

Yanlışı yanlışla düzeltme çalışıyoruz. Asıl olan yapılan yanlıştan dönülmesidir. Sağlık Bakanlığı personeline hizmet kolu adı altında ek ödeme vererek diğer sağlık personelini mağdur ediyor iseniz mağdur edilen noktaya geri dönüp düzeltmek gerekir. Daha önceleri bozulan kamu personel Rejimi 2011’in 12 ayında çıkartılan 666 KHK ile düzeltilmiş, farklı kurumlarda aynı unvanda çalışan personellerin maaşları dengelenmişti. Bu dengelemeyi sağlamak için 375 sayılı KHK da ki cetveller de değişikliğe gidilmişti. Şimdi 375 Sayılı KHK da yapılan değişikliklerle tekrar bozulan dengelerin yeniden düzeltilmesi gerekmektedir. Adalet Bakanlığında ki şef kadrosuna yapılan iyileştirmeyi diğer kurumlarda ki şeflere yapılmıyor ise burada bir yanlışlık vardır ve 4688 sayılı kanuna aykırılık vardır.

Siz devlet büyüklerimiz Milletimizden aldığınız emaneti en iyi şekilde yerine getirdiğinizden hiç şüphemiz yoktur. Sizlerin bu kadar çetrefilli kanunların hepsine hakim olmanızı beklemek te doğru değildir. Bürokrasi size doğru yolu göstermek zorundadır lakin görünen odur ki bürokrasi ve sendikalar sizi yanıltmaktadır. Kanuna rağmen kanunsuz taleplerle gelerek bu taleplerin geçmesini istemektedirler. Kendi Burjuva sınıflarını oluşturma derdine girmiş durumdalar. Adaletli ve adil dağlımı bozmakta ve mağdur orduları oluşturmaktadırlar.

Saygılarımla"

Sağlık Bakanlığı Dışı Sağlık Çalışanları Platformu