Dede mesleğinin üçüncü kuşak temsilcisi olan Türkmenoğlu, Osmaniye Devlet Hastanesinde hemşire olarak görev yaparken, ahşap kaşık yapımını hobi olarak sürdürüyor.
Türkmenoğlu, işinden arta kalan zamanlarında, evinin bahçesindeki atölyede sandal ve zeytin ağaçlarından oyarak ürettiği ahşap kaşıklar, tespihler ve süs eşyaları yapıyor. Bu ürünlerin bazılarını sergilerken, bazılarını da yakınlarına hediye ediyor.
Kültürel Miras Taşıyıcısı
Yaklaşık 6 yıl önce Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “ahşap kaşık yapım ustası olarak somut olmayan kültürel miras taşıyıcısı” unvanına layık görülen Türkmenoğlu, sanatını temsil etmek için farklı illerde düzenlenen festival ve etkinliklere katılarak ücretsiz atölye eğitimi veriyor. Son olarak Samsun’da düzenlenen festivale de katılarak çeşitli etkinlikler gerçekleştirdi.
Aile Geleneği ve Terapi
Kaşık yapmaya 10 yaşında merak sardığını belirten Türkmenoğlu, bu işi dedesi ve amcasından öğrendiğini söyledi. “Üçüncü kuşak olarak bu işi yapıyorum. Zevk alarak, hoşlanarak yapıyorum, stres atıyorum. Bu beni rahatlatıyor. Bir yerde terapi olarak görüyorum bu işi,” dedi.
Dekoratif Kaşıklar ve Süreklilik
Sandal ve zeytin ağaçlarından yaptığı kaşıkların klasik kaşığa göre daha dekoratif olduğunu ifade eden Türkmenoğlu, “Atölyemde yaptığım ürünleri sergileyerek mesleği yaşatmaya gayret gösteriyorum. Devlet memuru olduktan sonra da bırakmadım. Hastanenin stresini bununla atıyorum, rahatlıyorum,” dedi.
Gelecek Nesillere Aktarma Çabası
Türkmenoğlu, el sanatlarının devam etmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için çaba gösterdiğini vurgulayarak, “El sanatlarının devam etmesini, millete aktarılmasını istiyorum. Fuarlarda, gittiğimiz ortamlarda, davetlerde bunların önemini anlatmak, geçmişimizi unutmamak bir yönden insana huzur veriyor. Ne mutlu geleceğe bir şeyler aktarabilirsek. Bu işin zorluğuna gelecek olursak, her mesleğin kendine göre bir zorluğu vardır ama sevdikten sonra zor diye bir şey yoktur,” diye konuştu.
