21 Mayıs 2024 tarihli resmi yazıda, ilaçların yalnızca hasta veya birinci dereceden yakınına verilmesi gerektiği, aksi halde idari işlem yapılacağı belirtildi. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, bu düzenlemenin eczacıları zor durumda bırakacağını vurguladı ve şunları söyledi: "Eczacılar sağlık hizmeti verir, kimlik kontrolü yapmaz. Vatandaşlar eczanelerimize vukuatlı nüfus kağıdı ile mi gelecek?"
Eczacıların Tepkisi
Saydan, bu talimatın hukuka aykırı olduğunu ve eczane işleyişine uygun olmadığını belirterek, "Reçete girilen programda bile 'diğer' ibaresi mevcut. Yaşlı ve yalnız vatandaşlarımızın ilaçlarını kapıcısı, komşusu, bakıcısı alabiliyor" dedi. Eczacıların kimlik kontrolü yapma görevi olmadığını belirten Saydan, "İlacı alan kişinin hastanın birinci derece yakını olup olmadığını eczacıların bilmesi mümkün değil" dedi.
Kronik Hastaların Durumu
Kronik hastaların ilaçlarını çoğunlukla kendileri dışındaki kişilerin aldığını ifade eden Saydan, "Bizler eczacı olarak, hastanın yakınıyım diyen kişinin TC kimlik numarasını alarak reçeteyi işleyip ilaçları teslim ediyoruz. Ancak, ilacı alan kişinin gerçekten hastanın birinci derece yakını olup olmadığını bilmemiz mümkün değil. Bu sorun ancak 'vukuatlı nüfus kâğıdı' istenerek çözülebilir ki bu da hasta ve yakınlarına eziyet olur" diye konuştu.
Eczacılar İçin Ek Yük
Saydan, bu tür resmi yazıların sağlık hizmet sunumunu zorlaştırdığını ve eczacıları suçlu duruma düşürdüğünü belirterek, "Bizler eczanelerimizde ilaç ve sağlık hizmeti vermek istiyoruz, kimlik kontrolü yapmak bizim işimiz değil. Eczanelerimize gelen reçetelerin güvenli olmasını istiyoruz. Sahte reçeteleri ya da ilaçları teslim alan kişinin gerçekten hak sahibine ulaştırıp ulaştırmadığını kontrol etmek istemiyoruz. Mesleğimizle ilgisi olmayan bu tür angaryaları kabul etmiyoruz" dedi.
Sorumluluk Sağlık Bakanlığı'na aittir
Sağlık otoritelerinin, suistimali önlemek amacıyla kimlik kontrol mekanizması kurması gerektiğini ifade eden Saydan, "Hak sahibinden SMS, çipli kimlik kartı, e-devlet uygulamaları veya biyolojik doğrulama gibi yöntemlerle eczacıları zan altında bırakmayacak, hak sahibinin ve teslim alan kişinin ispatlanabilir irade beyanını ortaya koyan kalıcı çözümler üretme görevi Sağlık Bakanlığı'na aittir" şeklinde konuştu.
Saydan ayrıca, sağlık hizmetlerinin aksatılmaması için eczacılar üzerindeki yükün azaltılması gerektiğini vurguladı. "Eczacılar olarak bizlerin görevi, hastalarımıza en iyi şekilde sağlık hizmeti sunmaktır. Ancak bu tür düzenlemeler, bizleri asli görevimizden uzaklaştırmakta ve hastalarımızın sağlığına olumsuz etkiler yapmaktadır" dedi.
Eczacılar, sağlık hizmetlerinin etkin ve güvenli bir şekilde sunulabilmesi için gerekli düzenlemelerin bir an önce yapılmasını talep ediyor. "Bu tür angarya işler yüzünden hastalarımıza gereken ilgiyi gösteremiyoruz. Sağlık Bakanlığı'nın bu konuda bir an önce harekete geçmesini bekliyoruz" diye ekledi.