Bahşi, hakem heyetine giden rakamların onaylandığını ancak sendika olarak bu teklifleri kabul etmelerinin mümkün olmadığını belirtti. Özellikle yüzde 25'lik enflasyon farkının, 2023 yılının Temmuz ayından Aralık ayına kadar olan dönemdeki ekonomik zararı telafi etmek amacıyla talep ettikleri bir düzenleme olduğunu vurguladı.
Başkan Bahşi, "Bu bir zam değil, bu bizim aldığımız ürünler, yaptığımız alışverişlerden, yüksek enflasyondan kaynaklı zararımızı karşılanıyor. Dolayısıyla bu bizim için bir zam değil. Kamuoyunda bazen yanlış algılar oluşabiliyor. 'Size Temmuz ayında zaten 8 bin lira bir seyyanen zam yapıldı, yüzde 17 zam yapıldı. Siz artık neyin zammını istiyorsunuz' diye yanlış bir bilgi dolaşıyor" şeklinde konuştu.
BAHŞİ: HEM İŞÇİLERİN HEM MEMURLARIN AYNI SÜREÇ İÇİNDE TOPLU SÖZLEŞMELERİNİ GERÇEKLEŞTİRMELERİNİ TALEP EDİYORUZ
Başkan İbrahim Bahşi, “Bundan sonraki süreçte masanın hem hakem heyeti boyutuyla hem masanın süre boyutuyla, tutanak sistemi boyutuyla işçilerdeki gibi bir standarda ulaştırılmasını, aynı anda iki emek grubunun, emek örgütlerinin aynı anda masaya oturmasını hem işçilerin hem memurların aynı süreç içinde toplu sözleşmelerini gerçekleştirmelerini talep ediyoruz. Aksi halde bugün işçilere zam yapılınca veya asgari ücrete zam yapılınca emekliler hemen rahatsız oluyor, memurlar da aynı maaş bandına yaklaştı şeklinde bir eleştiri oluyor. Özellikle bu toplu sözleşme sürecinde bizim en çok düzelmesini istediğimiz emek ve buradaki ücret skalasındaki adaletsizliğin giderilmesini istemiştik. Burada liyakatin, diplomanın, çalışmanın, gayretin ön planda olmasını istemiştik. Maalesef meslek grupları arasındaki bu hiyerarşinin bozulması da iş barışını bozmuştu” şeklinde konuştu.
gunisigigazetesi