Devlet Personel Başkanlığı(DPB), 4/7/2018 tarihli, kadroya geçen işçilerin imza yetkilerine ilişkin verdiği görüşte, sürekli işçilerin statülerine de açıklık getirdi.
DPB’nin görüşünde şu ifadelere yer verildi;
Bilindiği üzere Anayasamızın 128’inci maddesinde;
Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir.
hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hükümden anlaşılacağı üzere, Devletin asli ve sürekli görevlerinin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülmesi, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri hususlarının ise Kanunla düzenlenmesi zorunlu kılınmıştır. Devlet memurluğunun bir statü hukuku olarak mevzuatta düzenlenmesi ve memurların bu hukuk çerçevesinde istihdam edilmeleri Anayasal bir gerekliliktir.
Bununla birlikte Anayasamızın 53 üncü maddesinde yer alan
işçiler ve iş verenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacı ile toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler. … Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. …’’
İfadesi dikkate alındığında ise, işçiler ve diğer kamu görevlilerine ilişkin hükümlerin ayrı ayrı düzenlendiği, işçi statüsünde bulunanların diğer kamu görevlileri içerisinde yer almadığı açıkça görülmektedir.
Diğer taraftan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4’üncü maddesinde kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel ve işçiler eliyle gördürüleceği belirtilmiştir olup, aynı maddenin (A) bendinde memur, (B) bendinde sözleşmeli personel ve (D) bendinde işçi tanımına yer verilmiştir. Söz konusu maddenin (A) bendinde memurlar;
Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.
Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlarda memur sayılır’’ şeklinde, (D) bendinde de işçiler; “(A), (B) ve (C) fıkralarında belirtilenler dışında kalan ve ilgili mevzuatı gereğince tahsis edilen sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan sürekli işçiler ile mevsimlik veya kampanya işlerinde ya da orman yangınıyla mücadele hizmetlerinde ilgili mevzuatına göre geçici iş pozisyonlarında altı aydan az olmak üze re belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalıştırılan geçici işçilerdir. Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
şeklinde tanımlanmıştır.
Öte yandan, 657 sayılı Kanunun “Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları” başlıklı 86’ncı maddesinde;
Memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırılması nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabilir. Bu Kanuna tabi kurumlarda mali, nakdi ve ayni sorumluluğu bulunan saymanlık kadrolarının boşalması halinde bu kadrolara işe başladıkları tarihten itibaren vekalet aylığı verilmek suretiyle memurlar arasından atama yapılabilir
hükmüne yer verilmiş olup, bu hüküm uyarınca işçi statüsünde bulunan personelin memur kadrolarına vekalet ettirilmesine izin verilmemiştir.”
Bu görüş kapsamında 696 KHK’lı işçiler de dahil, sürekli işçi statüsünde yer alan çalışanlar, kamu görevlisi sayılmıyor. Bu nedenle 4 D sürekli işçi kadrosunda bulunan personelin, memur kadrolarına vekalet edebilmesi de mümkün değildir.