Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yüksek Onur Kurulu Üyesi Dr. Ömer Özkan Özdemir, bu duruma dikkat çekerek, sağlıkta şiddetin ‘cezasızlık iklimi’ nedeniyle arttığını vurguladı.

“Sağlık Çalışanları Yalnız ve Korunmasız”

Eylül ayında Mersin’de, Yalınayak Aile Sağlık Merkezi’nde yaşanan bir saldırı, sağlık çalışanlarının nasıl savunmasız bırakıldığını bir kez daha gözler önüne serdi. Saldırgan, doktor ve hemşireye yönelik ciddi fiziksel saldırı ve tehditlerde bulunmuş olmasına rağmen kısa süreli tutukluluğun ardından serbest bırakıldı. Hemşire A.Y.B., karardan sonra duyduğu endişeyi dile getirerek, “Beni ölümle tehdit eden şahıs serbest kaldı. Kanunlar bizi ancak öldüğümüzde mi koruyacak?” diye sordu.

"Sağlık Çalışanları İçin Özel Kolluk Birimi Kurulmalı"

Dr. Özdemir, sağlıkta şiddetin yalnızca kanun değişiklikleriyle değil, aynı zamanda algısal değişiklikle önlenebileceğine dikkat çekti. "Sağlık personelini dövme özgürlüğü var" algısının sona erdirilmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, şiddet vakalarında Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmasını ve sağlık çalışanları için özel kolluk birimlerinin kurulmasını önerdi. Ayrıca, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının iş kazası olarak değerlendirilmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının uygulanmaması gerektiğini belirtti.

Antalya’da Özel Bir Klinikte Şiddet ve Veri İhlali

Antalya’da yaşanan bir diğer olay, sağlık çalışanlarına karşı şiddetin boyutlarını gözler önüne serdi. Bir hasta yakını, tedavi sürecinde yaşanan anlaşmazlık nedeniyle annesinin sağlık bilgilerinin bulunduğu formları çalarak sağlık çalışanlarını darp etti. Uzman doktor Bedrettin Oflaz, tedavi sürecini kabul etmeyen hasta yakınlarının tetkiklerin parasını ve hasta bilgilerini talep ettiğini, talepleri yerine getirmeyince saldırıya uğradıklarını aktardı. Şüpheli, diğer hastaların da bilgilerini içeren formları gasbedip kaçtı.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu Isparta’ya Geliyor Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu Isparta’ya Geliyor

"Cezasızlık Şiddeti Teşvik Ediyor"

Dr. Özdemir, sağlıkta şiddetin yalnızca cezai yaptırımlarla değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle önlenebileceğini ifade etti. Özdemir, kamu hizmeti cezası kapsamında sosyal sorumluluk içeren seçenek yaptırımlar uygulanmasını önerdi.