Enflasyonun gerisinde kalan maaş artışları ve sosyal güvenlik sistemindeki düzenlemeler, bu yılın en tartışmalı konuları arasında yer alacak.
Toplu Sözleşme Görüşmeleri Başlıyor
Kamu çalışanları için en önemli gündem maddelerinden biri, toplu sözleşme görüşmeleri olacak. 1 milyon kamu işçisi ve milyonlarca memur, 2025-2026 dönemi zam oranlarının belirleneceği bu görüşmeleri büyük bir dikkatle bekliyor. Ancak 2024’te enflasyonun gerisinde kalan maaş artışları, çalışanlar arasında endişe yaratmış durumda. Özellikle kamuda çalışan işçilerin aleyhine sonuçlanabileceği düşünülen görüşmelerin zorlu geçeceği tahmin ediliyor.
Sosyal Güvenlikte Yeni Düzenlemeler Bekleniyor
2025 yılıyla birlikte sosyal güvenlik sisteminde de kapsamlı değişiklikler gündemde. Bu kapsamda:
- Esnek çalışma modellerinin yaygınlaştırılması,
- Kayıt dışı istihdamın azaltılması,
- Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi adımlar ön planda yer alacak.
Ancak, bu düzenlemelerin başarılı olabilmesi için sosyal diyalog mekanizmalarının etkin bir şekilde devreye sokulması gerektiği vurgulanıyor.
Kamu İşçileri İçin Kritik Görüşmeler
Yaklaşık 1 milyon kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmeleri, 2025’in ilk çeyreğinde gündeme alınacak. Maden sektörü ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi farklı sektörlerde çalışan işçiler, 2025-2026 dönemi zam taleplerini masaya taşıyacak. Ancak, hükümetin geçmişteki düşük zam eğilimleri, bu görüşmelerin oldukça zorlu geçeceğini gösteriyor.
Memur Maaşlarında Zam Talepleri Yetersiz Görülüyor
Memur maaşlarına ilişkin toplu sözleşme görüşmeleri ise Ağustos ayında başlayacak. Görüşmelerde:
- Refah payı,
- Enflasyon farkı,
- 2025 için öngörülen yüzde 6+5’lik zam oranı gibi konular ele alınacak.
Ancak, memurlar bu zam oranlarını yetersiz buluyor ve taleplerin daha yüksek oranlarda karşılanmasını bekliyor.
En Düşük Emekli Maaşı Artışı Planlanıyor
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarına göre, 2025 yılında en düşük emekli maaşının 12 bin 500 TL’den 14 bin 500 TL’ye çıkarılması planlanıyor. Ancak, enflasyon farkı hesaba katılmadığı sürece bu artışların emeklilerin alım gücünü artırmada yetersiz kalabileceği belirtiliyor.