O dönem taşeron firma tarafından temizlik, güvenlik ve veri elemanları hastanelere ihale usulüyle alınıyordu...

Hepsi asgari ücretle çalıştırılıyor ve bir çok özlük haklardan da mahrum bırakılıyordu...

İş güvenceleri firma yetkililerinin iki dudağı arasındaydı...

Bu kapsamda çalışanlar yıllarca kadroya geçmek için farklı platformlarda mücadele etti...

Ve...

Yıllarca kadro özlemiyle yanıp tutuşan yüz binlerce taşeron işçi farklı statülerde devlet kadrolarına geçti...

Geçiş süreci biraz sancılı oldu ama...

***

Artık devletin işçileriydi ve güvendelerdi...

Uzunca bir süre mevcut görevlerine devam ettiler...

Ta ki geçtiğimiz yıllarda Sağlık Bakanlığından kurumlara gönderilen yazıya kadar...

Sağlık Bakanlığı taşerondan devlet kadrosuna geçenler için “Herkes kendi kadrosunda devam edecek” deyince...

İşte tam da burada “Dananın kuyruğu koptu!

Haksızlıklar, adaletsizlikler ve hayal kırıklıkları başladı...

Yıllarca çevresi, ailesi tarafından masa başı görevlerde bulunan, görünen personelin birden kadrosu olan temizlik işlerine getirilmesi psikolojik bunalımlara neden oldu.

Daha da kötüsü yine kadrosu temizlik olan ancak arkasında desteği bulunanların masa başındaki görevlerine devam etmesi personel arasında ayrımcılığı doğurdu.

İşte bütün mesele bu!

Hala kamu sağlık kurumlarında bu ayrımcılık devam etmekte...

Huzursuzluk bu yüzden...

Bir de bunlara adam kayırma meseleleri eklenince...

***

Bir emekçinin yazdığı yorumu paylaşarak perçinleyelim mevzuyu:

Buyurun:

İhtisas hastanesinde yıllarca yatanlar o bu siyasetçinin adamlarının keyfi bozulmuş. Bırak bozulsun biraz da diğerleri keyif yapsınlar. Fakat herkes bu değişime tabi tutulmalı, unutulanlar var! Santralde oturan sendikacının eşi temizlik personeli değil mi? Kravatlı temizlik personeli hala keyif mi yapacak, çamaşırhanede yıllarca yatanlar, doğum hanede bahşiş peşinde koşanlar, ameliyathanede sedye başı hastalardan para koparanlara da adalet. Eğer tüm şefler giderse bu işler düzelir, eğer herkes kadrosuna dönerse bu işler düzelir, herkes bunu iyi bilmeli. Biz eskiden böyle idik şimdi neden böyle? Eskiden yanlış olanlara devam etmek zaten yanlış. Herkes aldığı paranın karşılığını vermeli. Aylık 25-30 bin TL maaş alacaksın, temizlik yapmayacaksın, poliklinikte hastaya kaba davranacaksın! Yok öyle bir şey! Herkes düzene binecek...” 

“Onun adamı, bunun yakını, şu sendika başkanı öyle istiyor, şu siyasetçi şöyle diyor” teraneleriyle ötekileştirme yapılırsa çalışanlarda ne iş huzuru ne de motivasyon kalır...

Eğri ağaçtan düz baston olmuyor...” ne yazık ki!

İşin özeti bu!

Lale Akasoy