Kanunun 27’nci maddesi, devlet memurlarının greve karar vermelerini, grev tertiplemelerini, propaganda yapmalarını ve greve katılmalarını yasaklar. Bu kural, kamu hizmetlerinin sürekliliğini ve aksamasını önlemek amacıyla getirilmiştir.
Sendikal Haklar ve Sınırlamalar
Anayasa'nın 53’üncü maddesi, kamu görevlilerine sendika kurma hakkı tanırken, toplu iş sözleşmesi yapma haklarının kapsamını kanunlarla sınırlandırmıştır. Bu bağlamda, memurlara toplu sözleşme hakkı tanınmış ancak grev yapma hakkı verilmemiştir. Memurlar sendikalara üye olabilir, ancak grev düzenleme veya greve katılma hakları bulunmamaktadır.
Grev Yasağının Hukuki Temeli
Grev yasağı, kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlama amacı taşır. Anayasa'nın 47’nci maddesi, grev hakkını işçilere tanırken, memurlar için böyle bir hak tanımamaktadır. Grev yasağına aykırı davranan memurlar, 657 sayılı Kanun’un 125’inci maddesi kapsamında devlet memuriyetinden çıkarılabilir. Ayrıca, bu durum Türk Ceza Kanunu’nun 260’ncı maddesi çerçevesinde de değerlendirilebilir.
Sadakat Yükümlülüğü ve Disiplin
Devlet memurlarının grev yapması, idareye olan sadakat yükümlülüğüyle bağdaşmaz. Sadakat yükümlülüğü, memurun idarenin menfaatine zarar verecek her türlü davranıştan kaçınmasını ifade eder. Grev yapmak, hem aktif hem de pasif bir şekilde bu yükümlülüğe aykırı bir davranış olarak değerlendirilir. Bu nedenle, memurlar grev yapma haklarından feragat ederek idareye karşı sorumluluklarını yerine getirmekle yükümlüdürler.
Memuriyetin Güvencesi ve Sorumluluklar
Memuriyet, bireylere belirli mali ve sosyal haklar sağlayan güvenceli bir meslektir. Bu güvenceye aykırı bir davranış sergilemek, memuriyet sisteminin temel yapısıyla çelişir. Grev yasağı, memuriyetin bu yapısının korunması için önemli bir unsurdur. Memurların bu kurallara uyması, kamu hizmetlerinin aksamadan devam etmesi açısından önemlidir.