Öne sürülenlere göre, yoğun bakımda kalması gereken bebeklere 72 saat içinde yapılması gereken kritik iğneler yapılmadı, bu eksiklik körlüğe yol açtı.
Aileler Olayın Şokunu Yaşıyor
Skandalda mağdur olanlardan biri de Şükran Cenik. 31 haftalık doğan bebeğinin özel bir hastaneye yatırılmak zorunda bırakıldığını ifade eden Cenik, yaşadığı acıyı şu sözlerle dile getirdi: “O anda bayılmışım. Çocuğum şu anda 11 yaşında ama onunla dışarıda top bile oynayamıyoruz.”
Baba Özcan Cenik de tedavi sürecinde çocuğunun kör bırakıldığını belirterek, “Bir üniversite hastanesine götürdüğümüzde doktorlar tamamen kör olduğunu söylediler. O an dünyamız başımıza yıkıldı,” ifadelerini kullandı.
Özel Hastaneye Gönderildikten Sonra Körlük Teşhisi
Başka bir mağdur, Sefer Yaylacı ise devlet hastanesinde yer olmadığı için erken doğan bebeğinin özel bir hastaneye sevk edildiğini, ancak göz kontrollerinin ihmal edilmesi yüzünden çocuğunun kör kaldığını dile getirdi: “Doktorlar göz muayenesini ihmal ettiği için çocuğumun iki gözü de görmüyor,” dedi.
Avukat: "2013'te Müdahale Edilseydi Bu Çete Kurulmazdı"
Ailelerin avukatı Selahattin Par, 2013 yılında açılan davalarda şirket isim değişikliğine gidildiğini belirtti ve “O dönemde bu hastanelere müdahale edilseydi, bugün ‘yenidoğan çetesi’ adıyla anılan bir yapı oluşmazdı. Şimdi açılan soruşturmanın da takipçisi olacağız,” dedi.
