Seçimin ikinci turunun sonucunda, mevcut Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu. Seçim sürecinde, adaylar özellikle ikinci tura kalmasıyla birlikte seçmene pek çok vaatte bulundu. Ancak, Türkiye'nin en çok ilgilendiği vaatlerin başında ekonomiyle ilgili olanlar geliyordu.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, en dikkat çeken vaatlerinden biri olarak memur maaşlarının asgari ücretin 2,5 katı, yani net 21 bin 265 liraya yükseltileceğini dile getirmişti. Diğer yandan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise seçim sonrasında en düşük memur maaşının 22 bin lirayı bulacağını vurgulamıştı.
Sosyal medyada zaman zaman Erdoğan’ın bu vaadi Kılıçdaroğlu’ndan aldığı da söylendi. Ancak AK Parti Nisan 2023’te yayınladığı “Türkiye Yüzyılı İçin Doğru Adımlar Seçim Beyannamesi”nde 2023 ve 2024 yılları için memurlara, işçilere ve emekli aylıklarına enflasyonun üzerinde, en az büyüme oranında refah payı artışı verileceğini vaadetmişti.
Memurun maaşına zam vaadi gerçekleşti mi?
Seçim sona erdi. Seçimin kazananı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomik vaatleri yerine getirip getiremeyeceği beklenirken; memur ve memur emeklilerinin beklediği zam kararı Meclis Genel Kurulu’ndan geçti ve 15 Temmuz 2023’te Resmi Gazete’de yayınlandı.
En düşük memur maaşının net 22 bin 17 lira olduğu açıklandı. Yeni atanan bekâr bir memur ise göreve başladığında 20 bin 300 lira maaş alacak. Yani 22 bin 17 liranın içinde çalışmayan eş ve çocuklar için yapılan ödemeler de yer alıyor.
Memur emekli aylıkları için yüzde 17,55 olarak belirlenen zam oranıysa çıkan kararla yüzde 25’e tamamlandı. Böylece, SSK ve Bağkur emeklilerine yüzde 5,23; memur emeklilerine ise yüzde 7,45 refah zammı yapılmış oldu. En düşük memur emeklisi maaşı 9 bin 877 liraya çıktı.
Ayrıca karara göre, tüm kamu personeline bir de eşit miktarda olacak şekilde yani seyyanen 8 bin 77 liralık ilave ödeme yapılacak. Fakat bu ilaveyle ilgili bilinmesi gereken en önemli konu, ödeme memurun aldığı kök maaşa değil, ek ödeme olarak aldığı miktara yansıyacak. Bu şu anlama geliyor: Alınan 8 bin 77 liralık ilavenin emeklilik primine hiçbir faydası yok.
Kamu personeline yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen zamdan memur emeklisi ise hiç faydalanamıyor.
Peki, tüm bu zamların ekonomiye nasıl bir etkisi olacak, yerini bulduğu iddia edilen vaatler geçim sıkıntısını çözmek için yeterli mi? Memur ve memur emeklisi ne bekliyordu, ne buldu? Memur sendikaları ne diyor?
Memur ve Memur Emeklileri için Yapılan Zamlar Yeterli mi?
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Nisan 2023 verilerine göre, Türkiye’de 2 milyon 746 bin 681 kamu görevlisi var. Yanı sıra, 2022 yılı itibariyle Türkiye’de 13 milyon 72 bin emekli bulunuyor. Bunun 2,4 milyonu memur emeklisi.
Memur ve memur emeklilerinin maaş zammı, her yıl iki kez toplu sözleşme zammına ek altı aylık enflasyon farkıyla belirleniyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Ocak-Haziran dönemini kapsayan altı aylık enflasyon yüzde 19,77 açıklanmıştı. Böylece memur ve memur emeklileri için toplu sözleşmede belirlenen artışla yüzde 7,45’lik enflasyon farkı oluştu. Ancak bu veriler TÜİK’e ait. Alternatif kurumlara göre, Ocak-Haziran döneminde enflasyon yüzde 50,53 oranında gerçekleşti.
Türkiye, Ocak 2022’den bu yana artan enflasyonla mücadele ediyordu. Ekim 2022’de enflasyon yüzde 85,22’ye kadar çıktı. Enflasyon, Ocak 2023’ten bu yana ise geriliyor. Son olarak TÜİK verilerine göre, Haziran ayı enflasyonu yüzde 38,21 açıklandı. Alternatif kurumlara göre ise, Haziran ayı enflasyonu yüzde 108,58.
Ancak elbette, zamlar alternatif açıklamalara göre değil, TÜİK verilerine göre belirleniyor. Bu yüzden yıllardır getirilen eleştirilerden biri, memur ve memur emeklisi maaşlarına zam yapılacağı zaman enflasyonun düşük açıklandığı yönünde. Bu durumu geçmişten bu yana Birleşik Kamu-İş, KESK ve HAK-Sen gibi konfederasyonlar dile getiriyor. Konfederasyonlara göre, TÜİK’in açıkladığı rakamlar gerçeği yansıtmıyor ve halkın çarşıda pazarda yaşadığı enflasyon çok daha fazlasıyken, bu durum zam döneminde görmezden geliniyor.
Yapılan zamma yalnızca enflasyon üzerinden değil, Türkiye’deki açlık ve yoksulluk sınırı üzerinden de bakmak gerekiyor. Türk-İş’in Haziran ayı verilerine göre, dört kişilik bir ailenin aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 10 bin 373 Türk Lirası. Gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamaları için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı, yani yoksulluk sınırı ise 33 bin 789 TL.
Birleşik Metal-İş Sendikası Araştırma Merkezi’ne (BİSAM) göre ise, Haziran 2023’te açlık sınırı 10 bin 434 TL, yoksulluk sınırı ise 36 bin 91 lira.
Bu durumda, memur ve memur emeklisine yapılan zamlara bakıldığında, en düşük memur emeklisi maaşı açlık sınırının altındayken; en düşük memur maaşı ise yoksulluk sınırının epey altında kalıyor.
Konfederasyonlar zamlar konusunda ne düşünüyor?
Memur ve memur emeklisine yapılan zam, açıklanan enflasyon oranlarının epey altında kalmış görünüyor. Türkiye Kamu-Sen ve Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’ye göre, resmi enflasyon yüzde 40’lar düzeyindeyken, yapılan yüzde 25’lik zam memur emeklisi için yeterli değil. Ayrıca memura ilave ek ödeme adıyla verilecek olan 8 bin 77 liralık ödemenin emekliliğe yansımayacak olması büyük bir sorunu doğuruyor.
Kahveci’ye göre, çalışırken 22 bin lira maaş alan bir memurun maaşı emekliliğinde 9 bin 950 liraya düşecek. Yani en düşük dereceli memur, emekliliğinde çalışırken aldığı maaşın yalnızca yüzde 45’ini alabilecek. Bu da memurun emeklilik yaşı gelse bile görevinde kalmaya devam etmeyi düşünmesi demek. Halihazırda 2 milyondan fazla emekliyse maaşıyla geçinemediği için çalışmaya devam ediyor.
Teyit’in ulaştığı Türkiye Kamu-Sen, memurların alması gereken maaşın yoksulluk sınırının yani 33 bin liranın üzerinde belirlenmesi gerektiğini söylüyor. Yani konfederasyonlara göre, en düşük memur maaşı 33 bin liranın üstünde olmalı.
Yalnız Türkiye Kamu-Sen değil, KESK ve Birleşik Kamu-İş gibi konfederasyonlar da memur ve memur emeklisine yapılan zammın yetersizliğini belirtiyor. KESK’e göre, en düşük kamu görevlisinin maaşı 22 bin lira olsa da, gerçekte kök maaşı 13 bin 870 lira. Üstelik bundan sonra yapılacak zamlar da 22 bin lira üzerinden değil, kök maaş üzerinden yapılacağı için memur maaşı yüksek enflasyon koşullarında eriyip gidecek. Bu yüzden KESK’e göre en düşük memur maaşı 40 bin lira düzeyinde olmalı.
Birleşik Kamu-İş de, açıklanan enflasyon rakamlarının gerçek enflasyonu yansıtmadığını, kendi hesapladıkları halkın enflasyonu verilerine göre, altı aylık enflasyonun yüzde 33’ü bulduğunu belirtiyor. Buna göre, en düşük memur maaşı ise 32 bin lira olmalı.
Memur ve memur emeklilerinin 2024 ve 2025 yıllarındaki maaş zammı için toplu sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos 2023’te başlayacak. Masaya en fazla üyesi bulunan Memur-Sen başkanlık edecek. Memur-Sen’in yanı sıra, masaya Türkiye Kamu-Sen ve KESK de oturacak. Bu konfederasyonların maaşlar için pazarlık etmesi bekleniyor.
En düşük memur emeklisi maaşı asgari ücretin altında
Memur ve memur emeklisine gelecek zamlardan hemen önce Asgari Ücret Tespit Komisyonu ortak mutabakatla, 1 Temmuz 2023’ten itibaren geçerli olacak yeni asgari ücretin net 11 Bin 402 TL olarak belirlemişti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücrete yapılan bu artışın, yüzde 34 gibi enflasyon oranının çok üzerinde refah payını içeren bir oranla yapıldığını söylemişti.
Asgari ücrete gelen yüzde 34’lük zam, memur ve memur emeklisine yapılan zammın hayli üstünde. Üstelik şu an en düşük memur emeklisinin maaşı asgari ücretin altında kalıyor. Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Genel Başkanı Kazım Ergün’e göre, en düşük emekli maaşı en azından asgari ücret seviyesine çıkarılmalı.
Enflasyona asıl etki memur zammından değil, fahiş doğalgaz ve akaryakıt zamlarından olacak
Hükümet seçim sonrası vaatlerini gerçekleştirerek, memur ve emekliye verdiği sözü tuttuğunu gösterse de, bu zamların bazı ekonomik götürüleri de var.
Teyit’in ulaştığı ekonomist Mahfi Eğilmez’e göre, memur ve memur emeklisine yapılan zam yeterli değil. Çünkü ilan edilen enflasyonla gerçek enflasyon aynı seviyelerde görünmüyor.
Eğilmez’e göre, Türkiye’nin içinde bulunduğu süreçte yapılan her türlü zam, enflasyonu olumsuz etkileyecek. Ancak böyle olacak diye vatandaşın alım gücünü sınırlamak doğru değil.
Eğilmez, doğalgaz ve akaryakıt zammı gibi fahiş zamların çok daha büyük bir enflasyona sebep olacağı görüşünde. Ancak memur ve memur emeklisine yapılan zam yalnızca bir seferlik etki doğuruyor.
Seçimin üzerinden iki ay geçti. Vatandaşa verilen vaatler yerine getirilebilecek mi görmek için uzunca bir zaman var. Ancak, memur ve memur emeklisi için yerine getirilen vaatlerin memnun etmediği geniş bir kesim var. Alınan seyyanen zam, kök maaşa yansımazken, memur emeklikliliğinde daha az maaşla yaşamayı göze alıyor. En düşük memur emeklisi için ise durum daha zor. Çünkü bugünkü şartlarda açlık sınırının altında yaşıyor.
Ezgi Toprak/ teyit.org