Amirin başka biri vasıtasıyla bildirdiği emrini yerine getirmemek disiplin suçu oluşturur mu?
Ekip şoförünün görevli olması nedeniyle davacının ekip şoförlüğü yapması yönündeki emrin grup amiri tarafından doğrudan verilmediği, başka bir kişi ile görevlendirilmenin davacıya bildirildiği, görev verildiği sırada davacı ile aynı ortamda bulunan kişilerin soruşturma sırasında alınan ifadelerinden, verildiği ileri sürülen emrin kesin ve net cümlelerle ifade edilmediği görülmüş olup, kesin ve net bir emir verilmemiş olan davacının amirin emrini yapmamak suçunu işlediğinden bahsedilemeyeceği hakkında.
T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE
Esas No: 2016/17254 Karar No: 2020/5038
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, ... İl Emniyet Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapmakta iken, "amirin emrini yapmamak" suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 10. maddesi uyarınca "24 ay uzun süreli durdurma" cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de, aynı Tüzüğün 15. maddesi uyarınca bir derece alt ceza uygulanarak "10 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararında; ekip şoförünün görevli olması nedeniyle davacının ekip şoförlüğü yapması yönündeki emrin grup amiri tarafından doğrudan verilmediği, başka bir kişi ile görevlendirilmenin davacıya bildirildiği, görev verildiği sırada davacı ile aynı ortamda bulunan kişilerin soruşturma sırasında alınan ifadelerinden, verildiği ileri sürülen emrin kesin ve net cümlelerle ifade edilmediği görülmüş olup, kesin ve net bir emir verilmemiş olan davacının amirin emrini yapmamak suçunu işlediğinden bahsedilemeyeceğinden, davacının eyleminin karşılığı olmayan dava konusu disiplin cezası hukuka aykırı bulunduğu sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Polis Merkezi Amirliği Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin ilgili maddelerinde tüm personelin hizmet taşıtlarını kullanabileceği belirtilmesine rağmen davacının grup amiri tarafından verilen ve başpolis memuru aracılığı ile iletilen emri yerine getirmediğinin alınan ifadelerden ve soruşturma dosyası içeriğinden anlaşıldığı, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davalının temyiz isteminin reddine,
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
2577 sayılı Kanun'un (geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.