Kahveci, yapılan müzakerelere ve uyarılara rağmen toplu sözleşme masasının bir türlü sonuca ulaşamamış olmasının büyük bir dezavantaj olduğunu vurguladı. Bu durumun, 25 milyon vatandaşın gelecek beklentilerini olumsuz yönde etkilediğini belirtti.
Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi'nin de önceki dönemler gibi bir "hayal kırıklığı" ile sonuçlandığını açıklayan Kahveci, hizmet kollarında anlaşmaya varıldığına dikkat çekti. Ancak Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nda sadece 2024 ve 2025 maaş artışı konusunun tartışılacağını ifade etti.
Kamu işvereni tarafını temsil eden Kurul'dan beklenenin dışında bir maaş artışı çıkma ihtimalinin düşük olduğunu dile getiren Kahveci, sözde yetkili sendikaların yetersiz performansının bu sonucu doğurduğunu ifade etti.
Kahveci,
"Bu durumun en önemli sebebi, 22 günlük süreyi havanda su döverek geçiren ve bir türlü konuları masaya getirip madde madde tartışmayan basiretsiz yetkili konfederasyondur. Türkiye Kamu-Sen'in bütün uyarılarına rağmen bir türlü pazarlık masasına dönüştürülmeyen toplu sözleşme masası, 6,5 milyon memur ve memur emeklisi, aileleriyle 25 milyon vatandaşımızın umutlarının başka bahara kalmasına neden olmuştur."
şeklinde konuştu.
Kahveci ayrıca, geçmişte karar altına alınmış olan konuların büyük bir kısmının yine anlaşıldığını belirtti. Bu noktada Türkiye Kamu-Sen'in, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu'nda kamu çalışanlarının lehine yeni kazanımlar eklemek amacıyla yer alacağını ifade etti. Ancak bu durumun, toplu sözleşme sürecinin uzun süre boşa harcandığını ve çalışanların enflasyonun altında bir zamma mahkum bırakıldığını gözler önüne serdiğini belirtti.