Özellikle Pratisyen hekim maaşlarında yaşanan kayıp pek çok hekimi mağdur ediyor.
2015’ten bu yana alım gücünün hızla düşmesi, hem hekimlerin ekonomik refahını hem de sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini olumsuz etkiliyor.
Altın Karşısında Sert Düşüş
2015 yılında pratisyen hekim maaşıyla 38,54 gram altın alınabilirken, bu rakam 2025 itibarıyla 13,75 grama gerilemiş durumda. Bu tablo, maaşların nominal olarak artmasına rağmen reel değer kaybının ne kadar derin olduğunu ortaya koyuyor.
Alım Gücündeki Erozyon: Hekimler Ne Yaşıyor?
Düşen alım gücü, pratisyen hekimlerin günlük yaşam koşullarını doğrudan etkiliyor. Artan kira ve yaşam maliyetleri, gelirlerinin büyük kısmını eritiyor. Bu durum, hekimlerin motivasyonunu ve mesleki bağlılığını zedeliyor. Özellikle genç hekimler, kamu görevinden uzaklaşarak özel sektöre ya da yurtdışına yöneliyor.
Yetersiz Artışlar, Belirsiz Gelecek
Son yıllarda yapılan maaş düzenlemeleri, döviz kuru ve enflasyon karşısında yetersiz kaldı. 2024’te yapılan artışlar kısa vadeli bir rahatlama sağlasa da, 2025 itibarıyla maaşların tekrar düşük seviyelere çekildiği görülüyor. Bu durum, sistemli ve sürdürülebilir bir iyileştirme ihtiyacını açıkça gösteriyor.
- 2015: 38,54 gram altın
- 2025: 13,75 gram altın
Ne Yapılmalı?
Uzmanlar, pratisyen hekimlerin ekonomik güvencesinin yeniden sağlanması gerektiğini vurguluyor. Öne çıkan çözüm önerileri şunlar:
- Maaş baremlerinin güncellenmesi: Enflasyonla paralel şekilde periyodik artış.
- Ek ödeme ve teşvik sistemleri: Nöbet, kırsal görev, riskli birimler için ilave gelir modelleri.
- Sosyal destek programları: Barınma, ulaşım, çocuk bakımı gibi alanlarda destek.
- Mesleki gelişim desteği: Ücretsiz eğitimler, kongre katılımları ve kariyer planlaması olanakları.
