Doğruyol, Türkiye Cumhuriyeti'nin imkânsızlıklar içinde kurulduğunu vurgulayarak, mülteci hastanelerinin İzmir gibi bir şehre yakışmadığını ifade etti. Mülteci politikalarının Türkiye’yi adeta bir mülteci cenneti haline getirdiğini belirten Doğruyol, "Cennet vatanımıza yazık oluyor" dedi.
Sağlık Bakanlığı'nın "Herkes İçin Sağlık Altyapısının Güçlendirilmesi Projesi" (SHIFA) kapsamında geçici koruma statüsündeki Suriyeli sığınmacılara yönelik sağlık hizmetlerini iyileştirmeyi amaçlayan mülteci hastanelerinin, Bornova Erzene ve Karabağlar Ali Fuat Cebesoy mahallelerinde inşa edileceği açıklandı. Bu kapsamda, Bornova’da 3.040 metrekare, Karabağlar’da ise 3.358 metrekare alan üzerine güçlendirilmiş göçmen sağlığı merkezleri ve 112 Acil Sağlık Hizmetleri istasyonları yapılacak.
Pozitif Ayrımcılık Yapılıyor
Doğruyol, mülteci hastanelerinin sağlık sistemine katkı olarak görülmesini eleştirerek, bu tür yatırımların mültecilerin yerleşik hayata geçişini hızlandıracağından endişe duyduklarını dile getirdi. Mevcut durumda mültecilerin tüm hastanelerden sağlık hizmeti alabildiğini ve bu konuda pozitif ayrımcılık yapıldığını belirten Doğruyol, “Sağlık hizmeti elbette bir ihtiyaçtır, ancak bu hizmetin insani yardım çerçevesinde bir süresi olmalıdır” dedi.
Doğruyol, Suriye’ye geri dönüş konusunda ciddi bir engel olmadığını savunarak, Türkiye’nin binlerce mülteciye ev sahipliği yapmasını istemediklerini ve mültecilerin yerleşik hayata geçmesinin ülkenin geleceğini tehlikeye atabileceğini ifade etti.
Hastaneler 12-13 Yıldır Yenilenmiyor
Açıklamasında, İzmir’deki 12 devlet hastanesinin depreme dayanıksız olduğuna dikkat çeken Doğruyol, "Bu hastaneler 12-13 yıldır yenilenmiyor, öncelik bu ülkenin öz evlatları olmalıdır" dedi. Mülteci hastanelerinin yapılmasının ardındaki amacı sorgulayan Doğruyol, bu hastanelerin mültecilerin kalıcı olarak Türkiye’ye yerleşmesini amaçlayıp amaçlamadığını sordu.
Son olarak, Doğruyol, “Biz mülteci düşmanlığı yapmıyoruz, biz vatanımızı korumaya çalışıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.