Bebeklerin gereksiz tedavilere maruz kaldığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kaynaklarından haksız kazanç elde edildiği suçlamaları ile yürütülen soruşturmada, zanlılardan Mustafa Kemal Zengin’in, dosyaya bakan Savcı Yavuz Engin’i tehdit ettiği öne sürüldü. Sanık Zengin’in, tutuklanan hemşire Tuğçe Toptemel’in tahliye edilmesi için savcıya baskı yapmaya çalıştığı, duruşma sürecinde daha ayrıntılı olarak ele alınacak. Bu gelişmeler ışığında, soruşturmanın boyutu derinleşirken, sanıkların bağlantıları da daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Sağlık Çalışanına Mobbing İddiası: Raporlu Hemşirenin Evi ‘Denetlemek’ İstendi Sağlık Çalışanına Mobbing İddiası: Raporlu Hemşirenin Evi ‘Denetlemek’ İstendi

Şok İddialar ve Tehdit Girişimi

İddianamede yer alan bilgilere göre, Özel Birinci Hastanesi’nde çalışan başhemşire Tuğçe Toptemel’in üvey babası Yavuz Çelik, sanıklardan Mustafa Kemal Zengin’le olan görüşmelerini savcılıkla paylaştı. Çelik, Zengin’in kendisini eski İçişleri Bakanlığı müsteşarı olarak tanıttığını belirterek, Zengin’in kızının serbest kalması için yardım teklif ettiğini dile getirdi. Çelik’in açıklamalarına göre Zengin, Toptemel’in dosya bilgilerini alarak süreci hızlandırabileceğini iddia etti ve ek ifade alınması halinde tahliye edilebileceği yönünde güvence verdi. Ancak Toptemel’in avukatı ve yakın çevresi, ek ifade vermesi için itirafçı olması gerektiğini ve Toptemel’in suçsuz olduğuna inandıklarını belirtti. Çelik, bu süreçte Zengin’in vaatlerinin boş çıkmasından dolayı şikayetçi olduğunu açıkladı.

Çetenin Tüyler Ürperten Yapısı

Mahkeme, yenidoğan bebeklerin haksız kazanç sağlamak amacıyla gereksiz tedavilere maruz bırakıldığı iddialarını detaylandırarak, olayın boyutlarını araştırmaya devam ediyor. İddianamede çete bağlantılı 22'si tutuklu 47 sanık hakkında, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma,” “kamu kurumu zararına dolandırıcılık,” ve “ihmal suretiyle ölüme sebebiyet verme” gibi suçlamalar yer alıyor. Yenidoğan bebeklerin acil durumları suiistimal edilerek yüksek fiyatlı tedavilere tabi tutulduğu, bazı vakalarda ise gereksiz yoğun bakım uygulamalarının hayatlarını tehlikeye soktuğu iddia ediliyor.

Ailelerin Adalet Arayışı ve Yoğun Şikayetler

Bebeklerini kaybeden aileler, adalet arayışını sürdürüyor ve şikayetlerini yetkili mercilere iletmeye devam ediyor. Şu ana kadar Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden yapılan 100 şikayetle birlikte toplam 350’ye ulaşan şikayet sayısı, davanın toplumda yarattığı infialin de bir göstergesi. Aileler, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek yaşadıkları mağduriyetleri ayrıntılarıyla anlatıyor; bu süreçte savcılık ise yetkisi dışındaki bazı başvuruları ilgili adliyelere sevk ediyor.

İlk Duruşma 18 Kasım’da Yapılacak

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameyi kabul eden mahkeme, 18 Kasım’da Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak ilk duruşma tarihi ile sürecin başlamasına karar verdi. Sanıkların, adil bir yargılama önünde hesap vermesi beklenirken, kamuoyu da büyük bir merakla bu önemli duruşmanın sonucunu bekliyor.