"ATATÜRK'ÜN CUMHURİYETİ İLAN ETTİĞİ GİBİ, CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN DA TÜRKİYE YÜZYILINI İLAN ETTİ"
"Bolca değişim, özgürlük söylemi kullanarak değiştiklerine dair bir izlenim vermeye çalıştılar. Ama hep beraber gördük ki, değişim diye bir şey yok. Demokrasi söylemlerinin arkasında statüko duruyor. Bütün bu süreç seçim boyunca net bir şekilde görülmüştür. Cumhurbaşkanımız 16 kez girdiği referandum ve seçimleri kazanan lider olarak millet iradesine her zaman saygılı olduğunu, kazandığımız, kaybettiğimiz yerlerde de göstermiştir. Batı'da bazı yayın organları 'diktatörler ikinci tura kalmaz' diyerek içine düştükleri çelişkili durumu ifade ettiler. Aylarca CHP yandaşı gazeteci ve yorumcular, bize sürekli olarak 'seçim sonucu farklı şekilde ortaya çıkarsa saygı duyacak mısınız' diye. Bu söylem gündem yapıldığı zaman haklı olarak tarafsız gazeteciler bu soruyu sordular. Onların yaklaşımını tabii ki saygıyla karşılıyoruz. CHP yandaşı gazeteci ve yorumcuların siyasi angajman içerisine AK Parti'nin demokratlığını sorgulama hakkı kendileriymiş gibi ortaya koydukları süreci hep birlikte takip ettik. Biz Genel Seçimlerin hepsinde büyük bir başarı elde ettik. Kendilerinin olmayan sistemlerini olmayan verilerini bir kere daha millet iradesine dayatmaya çalıştıkları görüldü. Netice itibariyle bu büyük demokrasi yarışını ve bütün dünyanın adeta nefesini tutarak izlediği demokrasi yarışını milletimizin her bir ferdi olgunlukla yöneterek katılım sağladı. Farklı siyasi partiden vatandaşlarımız sonuçlar çıkınca birbirini tebrik etti. Bazı olaylar olduğunda bizim partimizden de oldu, başka partilerden de oldu. Sivil siyaset kendi gündemini koruyarak yoluna devam etti. Bütün dünyanın takibi içerisinde Cumhurbaşkanımız, Cumhur İttifakımız seçimin galibi oldu. Sonuçta Cumhurbaşkanlığı sisteminin milletimizden onay almasıyla sonuçlandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk 'Efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz' demişti. Ondan 100 yıl sonra Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da 'Türkiye Yüzyılı'nı ilan etti."
"DEPREMZEDELERE KARŞI VANDALLIĞA ŞAHİT OLDUK"
Cumhurbaşkanımız öncelikli olarak yapılacak işlerden biri olarak depremzedelerin yaralarının sarılması olduğunu ifade ettiler. Depremzedeye yapılan saygısızlık seçim sürecinde en çok bizi üzen hadise olmuştur. Depremzede vatandaşlarımızın o zor koşullarda gösterdiği basiret karşısında bu vandallığa şahit olduk. Depremzede vatandaşlarımıza dönük hadiseler göstermiştir ki, birilerinin helalleşme dediği altı boş ve yalandan ibaret yaklaşım olmuştur. Milli iradeye yapılan saygısızlıklardan bir tanesi 14 Mayıs gecesi iki belediye başkanlarının ekrana çıkıp '13. Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu adına konuşuyor' diyerek milli iradeye dönük gasp girişimidir. CHP Genel Merkezi'nden millet iradesine ipotek koyma girişimi içine girdiler. Çok şükür milletimizin sağduyusu bu provokatif tavrı iade etti. Yine Kılıçdaroğlu 14 Mayıs gecesi sokağa çıkmayın diye provokasyona imza attı. O gece ufak tefek olaylar hariç sandığa gölge düşürecek olaylar olmaksızın bütün bu süreç başarıyla geçirilmiştir.
"KILIÇDAROĞLU MEZHEPÇİ YAKLAŞLARIMLARI SEÇİM SÜRECİNE DAHİL ETMEYE ÇALIŞMIŞTIR"
Seçim sonrasına dönük provokasyon yapacak 'Türkiye içe kapanacak' diyenler bir kez daha yanılmışlardır. Dün dünyanın en önemli liderlerinden farklı coğrafyalara sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik etmişlerdir. Herkes Türkiye'deki yeni dönemi heyecanla karşılamışlardır. Dünyanın çeşitli yerlerinde Türkiye'yi seven pekçok insan seçim sonuçlarını tatlı dağıtarak kutladılar. Herhalde bu kadar baklavanın dağıtıldığı başka bir seçim olmamıştır. Ülkemizin sevincini sevinci, kederini kendi kederi bilen gönlü zengin insanları sevgilerimizi, saygılarımızı, muhabbetlerimiz iletmek isteriz. İlk defa bir siyasi parti genel başkanı, sayın Kılıçdaroğlu mezhepçi yaklaşımları seçim sürecinin bir parçası haline getirmeye çalışmıştır. Bunun karşısında hep şunu söyledik; adlarımız farklı, aidetlerimiz, mezheplerimiz farklı olabilir ama biz siyasal alanın değerleriyle konuşuyoruz, hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Şimdiye kadar Türk siyasetinde hassasiyetle kaçınılan bu durumun gündeme getirilmesi üzücü ve sorunlu olduğunu ifade etmek isterim.
"SON YILLARIN EN BÜYÜK YALANIDIR"
Seçim sürecinin açık ara en büyük yalanı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı'ndan geldi. Çıktı ve AK Parti'nin terörist başını 3 kere serbest bırakma girişiminde olduğunu söyledi. Bütün bir seçim süreci boyunca defalarca söyledik bakın bu terör örgütlerine destek verenler diyor ki Erdoğan'ın karşısında olduğu için Kılıçdaroğlu'nu destekliyoruz. Biz de Kılıçdaroğlu ve etrafındakilere çağrı yaparak birileri size siyasetçi olarak terör örgütlerinin argümanlarını dillendirip, siz kazandığınızda terörist başına imtiyaz verileceğini, yerel özerklik verileceğini söyledi. Sizin bunları reddedip, kırmızı bir çizgi çekmeniz lazım dedik. Ama 14 Mayıs'a kadar Kılıçdaroğlu sessiz kaldı. Şimdi burada bu tablo karşısında söyleyecek bir şey bulamayanlar çıktılar ABB Başkanı'nın yaptığı gibi 'AK Parti 3 kere terörist başını serbest bırakmak için kanun çıkartmaya çalıştı' dedi. Bu son yılların en büyük yalanıdır.
"Sonuç olarak bütün bu süreçten demokrasimiz bir kere daha güçlenerek ve kazanarak çıkmıştır. Türkiye Yüzyılı'na bütün altyapısını tamamlamak üzere bu tabloyu tamamlamıştır. Birtakım dergilerin attığı manşetlerin zerre kadar etkisi olmadığını da görmüştür. Milletimizin yıllar içerisinde biriktirdiği demokratik şuur kendisini göstermiştir."
"HİÇ KİMSE KENDİNİ İFADE ETME, HAYAT TARZI
Bazen sosyal medyada bazı genç arkadaşlarımızın videoları paylaşılıyor. Aslında bu duygular kendilerinin destekledikleri siyasi partiler tarafından ortaya koyulmuş neticelerdir. Biz hiçbir vatandaşımızın üzülmesini istemeyiz. Herkes müsterih olsun. Kendi hayat tarzının kaybettiğini düşünenler. Kimse yaşam tarzı üzerinde baskı kuramaz. Kimse kendisinin kaybettiği bir tablonun ortaya çıkması doğru değil. Bu ülke hepimizin ülkesi. Her bir vatandaşımızın desteğine ihtiyacımız var. Hangi partiye oy verirse versin tüm vatandaşlarımız kazanmıştır. Burayı ortak ülkemiz olarak daha iyi ufuklara taşımak için çabalara her bir vatandaşımızın gayretiyle ulaşacağız. Adlarımız farklı olabilir hepimizin soyadı Türkiye Cumhuriyeti'dir. Diyarbakır Anneleri'ne de selamlarımızı bir kez daha gönderiyoruz.
ÇELİK'TEN KABİNE AÇIKLAMASI
YSK milletvekilliği kesin sonuçlarını açıkladı. 3 gün içinde yemin olacak. Cumhurbaşkanlığı kesin sonuçlarını da beklememiz gerekiyor. Yemin töreni ve kabine ondan sonra belirlenecek. Birçok devlet başkanı gelmek istiyor. Liste şekilleniyor.
SÖZCÜ ÇELİK'TEN MEHMET ŞİMŞEK AÇIKLAMASI: TAKDİR CUMHURBAŞKANIMIZINDIR
Mehmet bey yakın bir arkadaşımız. O açıklamayı yaptığımız gün reddetti deniyordu biz o arada odamda kahve içiyorduk. Sonra açıklama yapalım dedik. Mehmet Bey partimizin içinde bir arkadaşımız. Bu sürece katkı vermek istiyor. Kabine konusu cumhurbaşkanımızın takdirindedir. Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşürken süreçlere katkı vermek için görüşüyorlar.