Bu çete, bebekleri sahte epikriz raporları düzenleyerek özel hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde gereksiz yere uzun süre tutarak SGK’dan haksız kazanç elde etmeyi amaçlamıştı. Skandalın ardından, Anadolu'daki özel hastanelerde de benzer olayların yaşandığına dair iddialar gündeme geldi. Yoğun bakımda bebeklerini kaybeden aileler, bu hastanelerin de benzer şekilde çalıştığını öne sürerek şikayetlerde bulunmaya başladı.
İhmal İddiaları ve Şüpheli Ölümler
Niğde, Sakarya, Kocaeli ve Antalya gibi illerde faaliyet gösteren bazı özel hastanelerde, bebeklerin şüpheli bir şekilde hayatlarını kaybettikleri iddia ediliyor. Bu hastanelerde bebekler, yoğun bakım ünitelerine sevk edilip sahte epikriz raporlarıyla uzun süre yatırılmış, böylece SGK üzerinden fazla ödeme alınarak haksız kazanç elde edilmiştir. Aileler, yaptıkları şikayetlere rağmen sonuç alamadıklarını ve bebeklerinin ihmalkar sağlık uygulamaları sonucu hayatını kaybettiklerinden endişe ettiklerini belirtiyor.
Kocaeli’de Bir Ailenin Dramı
İbrahim Altan: "Bebeğimi Kurtaramadım"
Kocaeli’nde yaşayan İbrahim Altan’ın trajik hikayesi, bu skandalın en çarpıcı örneklerinden biri. Altan’ın eşi 23 Nisan'da Kocaeli Üniversitesi Hastanesi'nde erken doğum yaptı ve 32 haftalık olarak dünyaya gelen Zümranur isimli bebek, yemek borusundan ameliyat edilerek tedaviye alındı. Ancak daha sonra başka bir operasyon gerekince bebek İstanbul’daki Özel F. Hastanesi'ne sevk edildi. Altan, kızının burada gerekli özenin gösterilmediğini ve yapılan yanlış müdahaleler sonucu hayatını kaybettiğini iddia ediyor. Baba Altan, sevk işlemleri ve hastanedeki ihmaller nedeniyle kızının ölümünden sorumlu olan doktorlar ve hastane yönetimi hakkında şikayette bulundu. CİMER’e yaptığı şikayetten sadece saatler sonra bebeği hayatını kaybetti.
Altan, "Kızımın durumunun kötüye gitmesine rağmen doktorlar yeterince ilgilenmedi. Tedaviler sırasında pek çok ihmal olduğunu düşünüyorum. Bebeğimin ölümünden sorumlu olanların cezalandırılmasını istiyorum" diyerek yetkililere çağrıda bulundu. Kocaeli’ndeki trajik olay sadece Altan ailesini değil, pek çok aileyi benzer endişelere sevk etmiş durumda.
Diğer Aileler de Benzer Şikayetlerde Bulundu
Niğde ve Sakarya’daki Şüpheli Ölümler
Niğde’de doğum yapan Reyhan Öcal da bebeğinin şüpheli bir şekilde öldüğünü iddia eden ailelerden biri. Öcal, bebeğinin doğum sonrası kuvöze alındığını ve bir süre sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği yaşadığı söylenerek hayatını kaybettiğini belirtti. Öcal, doktorun kendilerine verdiği bilgilerin yetersiz ve çelişkili olduğunu ifade ederek, bebeğinin ölümünün araştırılmasını talep ediyor.
Benzer bir trajedi de Sakarya’da yaşayan Kamil Tan’ın başına geldi. Tan’ın bebeği Adapazarı’ndaki bir özel hastanede dünyaya geldikten sonra, ciğerlerinin gelişmediği gerekçesiyle Kocaeli’ndeki bir hastaneye sevk edildi. Ancak Tan, bebeğinin tedavi sürecinde yanlış uygulamalar yapıldığını ve bu ihmallerin sonucunda bebeğinin öldüğünü savunuyor. Tan, doktorların kendisine durumu hakkında net bilgi vermediğini ve ölüm sebebini gizlediğini öne sürerek savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Ailelerin Hukuki Mücadeleleri
Adalet Arayışı Devam Ediyor
Bebeklerini kaybeden aileler, ihmaller ve suistimaller nedeniyle çocuklarının hayatlarını kaybettiklerini düşünerek hukuki yollarla adalet aramaya devam ediyor. Altan ve diğer aileler, bebeklerinin ölümüne neden olan sağlık personelinin ve hastane yönetimlerinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyor. Ancak hukuki süreçlerin yavaş işlemesi ve hastanelerin güçlü savunmaları, ailelerin adalete ulaşma çabalarını zorlaştırıyor.
Ailelerin yetkililere en büyük çağrısı, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için gerekli denetimlerin artırılması ve sorumluların cezalandırılması. Yenidoğan çetesi skandalının Anadolu'ya sıçramasıyla birlikte, vatandaşların hastanelere olan güveni daha da sarsıldı ve yetkililerden daha sert yaptırımlar talep ediliyor.
SGK ve Hastanelerdeki Denetimlerin Önemi
Yolsuzlukların Önüne Geçmek İçin Acil Reform Gerekiyor
Yenidoğan çetesi skandalı, sadece hastane yönetimlerinin değil, aynı zamanda SGK denetim sisteminin de sorgulanmasına neden oldu. Uzmanlar, SGK ile özel hastaneler arasındaki sözleşmelerin daha sıkı denetlenmesi ve bu tür suistimallerin önlenmesi için reform yapılması gerektiğini belirtiyor. Özellikle doktorların çalışma koşulları, ilave ücret uygulamaları ve hasta haklarının korunması gibi konuların ele alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiği ifade ediliyor.
