Rapor, küresel salgın sürecinde sağlık sektörünün durumunu ele alıyor ve Türkiye'nin doktor yoğunluğuna ilişkin önemli veriler sunuyor.
Türkiye, Bin Kişi Başına Düşen Doktor Sayısında OECD Ortalamasının Yüzde 50 Altında Kalıyor
Hazırlanan rapor, vergi, denetim ve danışmanlık hizmetleri sağlayıcısı Grant Thornton tarafından Dünya Bankası, Worldometer, Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı gibi açık kaynaklardan elde edilen verilere dayanarak yayımlanmıştır. Sağlık Sektörüne Global Bakış - Sağlık Sektörü Çalışanları başlıklı bölümünde, doktor ve hemşire yoğunluğuyla ilgili çarpıcı tespitlere yer veriliyor.
Rapora göre, 2019 yılı verilerine göre OECD ülkeleri arasında doktor yoğunluğunun en yüksek olduğu ülke Yunanistan olmuştur. Yunanistan'da bin kişi başına düşen doktor sayısı 6 olarak kaydedilmiştir ve OECD ortalaması ise 4 olarak belirtilmiştir. Türkiye ise sadece 2 doktorla, OECD ortalamasının yüzde 50 altında kalarak değerlendirilmiştir.
Ayrıca raporda, Türkiye'de en yaygın hastalığın kalp hastalığı olduğu da belirtilmektedir. Sağlık sektörünün ön saflarda mücadele ettiği küresel salgın sürecinde, doktor yoğunluğunun düşük olması önemli bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Hemşire yoğunluğu bakımından İsviçre’nin yaklaşık 18 hemşireyle ilk sıraya yerleştiği veriler, Türkiye’nin yaklaşık 2 hemşireyle OECD ortalaması olan 9’un yüzde 77 altında kaldığını ortaya koydu. Öte yandan Türkiye, hastane sayılarına göre sıralanan ülkeler arasında dokuzuncu sırada konumlandı.
Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Grant Thornton Turquality ve Yönetim Danışmanlığı Başkanı Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu, yüksek doktor ve hemşire yoğunluğunun kaçınılabilir ölüm oranını ve bekleme sürelerini azalttığını belirterek "Türkiye'de sağlık personelinin artan dışa göçü, bu yoğunlukları olumsuz etkiliyor. Bu da doğal olarak kaçınılabilir ölüm oranlarının ve operasyon bekleme sürelerinin artışını beraberinde getiriyor" dedi.
'TÜRKİYE'DE EN ÇOK KALP HASTALIĞI GÖRÜLÜYOR'
Dünya Sağlık Örgütü’nün güncel verilerine göre, dünya çapında en sık görülen ölüm nedenleri arasında yaklaşık 9 milyon ölümle iskemik kalp hastalığı yer alırken, bu hastalığı felç ve KOAH izledi. Kronik hastalıkların sebep olduğu ölüm sayısında ise kardiyovasküler hastalıklar 17,86 milyonla başı çekti. DALY endeksine göre 2021'de Türkiye'de en yaygın görülen hastalığın yüzde 22 oranla kalp hastalığı olduğu görülürken, yüzde 13 oranla bronş, akciğer kanseri ve inmenin yaygın hastalıklar arasında ikinci sırada konumlandığı tespit edildi. Bu hastalıkları ise yüzde 9 ile KOAH, depresyon ve sırt ve bel ağrıları izledi. Öte yandan 2020 verileri, gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) yüzdesi olarak sağlık harcamalarının en yüksek olduğu ülkenin yüzde 18,8 ile ABD olduğunu ortaya koydu. Türkiye’de ise GSYİH’nin yüzde 4,6’sının sağlığa harcandığı tespit edildi.
Kalp ve damar hastalıklarından kaynaklı ölümlerin gelişmiş ülkelerde azalma eğilimi gösterdiğine dikkat çeken Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu, “Türkiye’de kalp ve damar hastalıklarına ilişkin görülen yüksek oranlar, sağlıksız beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, tütün ve alkol kullanımı gibi faktörlerle açıklanabiliyor” yorumunda bulundu.
TÜRKİYE'YE GELENLERİN İLK TERCİHİ ESTETİK
Raporda, küresel sağlık ve medikal turizm trendlerine de yer verildi. 2022'de global medikal turizm pazar büyüklüğünün piyasa değerinin 97 milyar doları aştığı kaydedilirken, önümüzdeki yıllarda bu endüstrideki en büyük büyümenin Asya-Pasifik bölgesinde gerçekleşeceği öngörüldü. Medikal Turizm Endeksi’nin sağladığı verilerden yapılan incelemede dünya çapında medikal turizm için en iyi 5 destinasyon ülkenin sıralaması Kanada, Singapur, Japonya, İspanya ve Birleşik Krallık şeklinde sıralanırken, Türkiye’ye gelen medikal turizm hastalarının en sık tercih ettikleri tedaviler estetik, oftalmoloji, dental, ortopedi, bariyatri, onkoloji ve doğurganlık tedavileri olarak öne çıktı.