Başvuru sahibi, 24 yıllık görev süresi ve 2007 yılından bu yana aktif sendikacılık faaliyetleri içinde olduğunu belirterek, 2018 yılında Sağlık-Sen baş temsilcisi olarak görev yaptığını ifade etti. Rektör değişikliği sonrasında sendikal faaliyetlere yönelik baskıların ve mobbing iddialarının arttığını ileri sürdü.
Baskı ve Mobbing İddiaları
Başvuru dilekçesinde, yeni yönetimin sendikaya karşı önyargılı bir tutum sergilediği, sendika şube yönetimindeki iki kişinin yasal olmayan yer değişikliği uygulamalarına maruz kaldığı iddia edildi. Ayrıca, hemşirelerden birinin haksız bir şekilde servise vardiyalı olarak görevlendirildiği ve mobbing uygulandığı belirtildi. Sendika yönetiminin çabalarıyla ilgili hemşirenin göreve iadesi sağlanmasına rağmen, 400'e yakın üyenin algı ve baskıyla istifa ettirildiği de başvuruda yer aldı.
KDK’nın Tavsiye Kararı
Kamu Denetçiliği Kurumu, başvuruyu değerlendirerek şu tavsiyelerde bulundu:
- Sendikal Hakların Korunması: Anayasa ve kanunlarla güvence altına alınmış sendikal hakların kullanımını kolaylaştırmak ve teşvik etmek için tüm tedbirlerin alınması.
- Özgür ve Güvenli Çalışma Ortamı: Çalışanların sendikal faaliyetlerini ayrımcılık ya da kötü muamele korkusu olmadan yapabilmelerine olanak tanıyan bir yönetim anlayışı benimsenmesi.
- Adil Yönetim Politikaları: Sendikal faaliyetlere yönelik herhangi bir müdahalenin önlenmesi ve mobbing iddialarına karşı gerekli işlemlerin yapılması.
Sendikal Haklar İçin Dikkat Çeken Uyarılar
KDK’nın kararı, sendikal haklara saygının ve çalışanlara güvenli bir ortam sağlanmasının önemini vurguladı. Mersin Üniversitesi Rektörlüğü’ne yönelik yapılan tavsiyeler, sadece üniversite özelinde değil, tüm kamu kurumları için bir örnek teşkil ediyor. Çalışanların anayasal haklarını kullanırken herhangi bir ayrımcılık ya da kötü muameleye maruz kalmamaları gerektiği bir kez daha altı çizildi.