Doğruyol, "Zararın neresinden dönülse kârdır" diyerek kamuoyunu konuyla ilgili düşünmeye çağırdı.
"Hastane Yerine Vatandaşın Rahat Ulaşabileceği Sağlık Merkezleri Yapılmalı"
Doğruyol, şehir hastanelerine ödenen bütçeyle daha küçük ölçekli, vatandaşların kolay ulaşabileceği devlet hastanelerinin yapılabileceğini vurguladı. "Şehir hastanelerinde yatmayan hastanın parasını ödemek istemiyoruz. Hastane olan yere daha büyük hastaneler yaparak mevcut devlet hastanelerini atıl duruma düşürmek, vatandaşlara eziyettir," ifadeleriyle mevcut modelin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Kamu-Özel Ortaklığı Modeline Eleştiri
Yap-işlet-devret modeliyle yapılan şehir hastanelerinde kamuya yüklenen maliyetlere dikkat çeken Doğruyol, "Devlet hem kira ödüyor hem de elektrik faturalarını üstleniyor. Üstelik hasta doluluk garantileri verilerek devletin maliyeti katlanıyor. Bu sistemin milletin menfaatine olmadığını düşünüyoruz," dedi.
Daha Verimli Sağlık Hizmetleri Mümkün
Dünya standartlarında bir hastane yönetiminin yatak kapasitesinin 300-350 arasında olması gerektiğini belirten Doğruyol, 2000-2500 yatak kapasiteli şehir hastanelerinin yönetim zorluklarına değindi. "İhtiyaç olan yerlere yeni devlet hastaneleri inşa edilebilir. Mevcut üniversite ve eğitim araştırma hastanelerimizde de her türlü tahlil, tetkik ve tedavi yapılabilmektedir," diyerek kaynakların daha verimli kullanılabileceğini savundu.
"Halk ve Devlet İçin Kamulaştırma Şart"
Son olarak Doğruyol, şehir hastanelerinin devlet ve millet menfaatine olmadığını belirterek şu çağrıda bulundu: "Şehir hastanelerinin yapılma gerekçesi, daha fazla yatak kapasitesi sağlamaksa aynı kapasiteyi devlet hastaneleriyle de sağlayabiliriz. Bu nedenle şehir hastaneleri acilen kamulaştırılmalıdır."
