Adli tıp raporu, otobüs şoförü Abdulkadir Memiş'in asli kusurlu olduğunu belirtti. Rapor aynı zamanda, kazanın boyutunu ve etkilerini şok edici bir şekilde gözler önüne serdi. Otobüsün 387 metre savrulduğu belirtilirken, yolda herhangi bir yağ akıntısı izine rastlanmadığı vurgulandı.

Gaziantep'te yaşanan feci kazanın ardındaki gerçekler, adli tıp raporuyla bir kez daha gün yüzüne çıktı. İHA muhabirleri Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakup Tanrıöver gibi önemli isimlerin de hayatını kaybettiği bu trajedi, toplam 16 kişinin ölümüyle sonuçlandı.

Olayın ayrıntıları, bir aracın yaralı taşıyan ambulansa çarpması sonucu gerçekleşti. Adli tıp raporu, olayın tam şiddetini ve nedenlerini inceleyerek, otobüs şoförünün asli kusurlu olduğuna karar verdi.

ÖNCE KONTROLÜ YİTİRMİŞ, ARDINDAN KALABALIĞIN ARASINA DALMIŞ

Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin talebiyle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporun 7 Şubat'ta hakim karşısına çıkacak olan otobüs şoförü tutuklu sanık Abdulkadir Memiş hakkında açılan dava dosyasına sunulduğu belirtildi. Hukuk profesörü ve mühendislerin yer aldığı heyetin hazırladığı raporda, otobüs sürücüsü Abdulkadir Memiş'in ekiplerin bulunduğu alana yakın bir noktada otobüsün direksiyon hakimiyetini kaybederek frene bastıktan sonra sağa savrularak yol kenarındaki su kanalına girdiği, ardından sürücünün direksiyonu kırarak aracı yola döndürmeye çalıştığı esnada kontrolün tamamen kaybolarak otobüsün sağa doğru devrilerek sağlıkçılar, İHA muhabirleri ve itfaiye erlerinin arasına daldığı belirtildi.

OTOBÜS 387 METRE SAVRULMUŞ, YOLDA YAĞ AKINTISI İZİNE RASTLANMAMIŞ

Raporda, otobüsün ilk fren iziyle durduğu son nokta arasında toplam 387 metre mesafe olduğuna da vurgu yapılan raporda, yol kenarında herhangi bir yağ akıntısı olmadığı ve yol kenarına dubaların konulduğunun tespit edildiğine değinildi.

RAPORDA, "OLAY MAHALLİNDE BULUNANLARDA KUSUR YOK" DENİLDİ

Hazırlanan raporda kazaya ilişkin yapılan tespit ve değerlendirmelerde, "Her ne kadar sanık sürücü ifadesinde 20-30 metre kala önündeki araçları gördüğünü, yolda uyarı levhası ve reflektör bulunmadığını iddia etmiş ise de otobüsün yol kenarındaki araçların 291 metre gerisinden frenle başladığı, tanık beyanlarının da dikkate alındığında sanık sürücünün gündüz vakti görüşün açık olduğu mahallede, ilerisinde emniyet şeridi üzerinde tepe lambaları yanar duraklamakta olan ambulansların, itfaiye araçlarının ve bu araçların gerisinde bulunan uyarıcı trafik levhasının ve dubalarının varlığını dikkate alıp, hız azaltıp kontrollü bir şekilde bu mahalle yaklaşıp, bu mahalden daha önce sorunsuz bir şekilde geçerek seyirlerini sürdüren diğer araç sürücüleri gibi kontrollü bir şekilde mahalden geçerek seyrine devam etmesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyip mahal şartlarının üzerinde bir hızla dikkatsiz ve tedbirsizce, yola gereken dikkatini vermeden seyrini sürdürmesi neticesi sevk ve idaresi hatasıyla aracının hakimiyetini kaybederek, davaya konu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği kanaatine heyetimizce varılmış olup kazanın meydana gelmesinde daha önce meydana gelen trafik kazasına müdahale etmek için olay mahallinde bulunan araç sürücülerinin ve ilk kazaya karışan araç sürücüsünü ve yolcusunu kurtarmak için olay mahallinde bulunan araç sürücülerinin ve önlem almış mahalde yaya olarak bulunanların bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi.

OTOBÜS SÜRÜCÜSÜ ASLİ KUSURLU BULUNDU

Raporun devamında, "Sanık sürücü Abdulkadir Memiş'in mahal şartlarının üzerinde bir hızla dikkatsiz ve tedbirsizce seyrini sürdürmesi neticesi sevk ve idare hatasıyla aracının hakimiyetini kaybederek davaya konu kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği olayda, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurludur" ifadeleri yer aldı.