Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yakup Gökhan Doğramacı tarafından gündeme taşınan olayda, Doğramacı, Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 42/A maddesine dikkat çekerek “Hasta, hekim tarafından belirlenen sürelerde kontrole gelmeli ve tedavi sürecine katılımcı yaklaşmalıdır.” Yani, hekimin görevi bilgi vermek ve tedavi sürecinde yönlendirmek; hastanın görevi ise sağlığını takip etmek ve hekimin önerilerine uymaktır.
Sorumluluk Hastada Olmasına Rağmen Hekime Ceza
Son dönemde yaşanan bir olayda, hekim hastayı bilgilendirmiş, çağırmış ve yönlendirmiş olmasına rağmen, hasta kontrole gelmedi. Aradan aylar geçtikten sonra hasta hekime suçlamada bulundu. Sonuçta sorumluluğunu yerine getiren hekime ceza verilmesi, hekimler arasında büyük tepki doğurdu.
Uzmanlar, hekimin hastayı zorla getirme veya sürekli peşinden koşma gibi bir sorumluluğu olmadığını vurguluyor. “Hekimler icra memuru değil, sağlık profesyonelidir” diyen sağlık çevreleri, hekimin görevinin bilgi vermek olduğunu, hastanın da kendi sağlığına sahip çıkmakla yükümlü olduğunu belirtiyor.
Sosyal Devlet Anlayışında Hak Kadar Sorumluluk da Olmalı
Sosyal hukuk devleti anlayışının sadece hastaların haklarını değil, sorumluluklarını da içermesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Doğramacı, “Hak talep eden hasta, kendi tedavisinin takipçisi olmak zorunda” denilirken, hekime yüklenen sınırsız sorumlulukların adaletsiz ve hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Cezalar Hekimliği Zedeliyor
Verilen cezaların sadece bireysel hekimleri değil, hekimlik mesleğinin itibarını da zedelediği vurgulanıyor. Hekim Birliği Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Dr. Yakup Gökhan Doğramacı, hekimin hastayı bilgilendirdiği bir durumda sorumluluğun hastaya geçtiğini belirterek, “Sağlık sistemi bireyin sorumluluğunu yok saymamalıdır,” çağrısında bulundu.
NE OLDU?
Bir hekime, hastayı bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle disiplin cezası verildi.
Sağlık Meslek Mensupları ile Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik’te yer alan hükümlere göre, tabip ve uzman tabibin, birey ve toplum sağlığı için koruyucu, tanı koyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini yürütürken hastaları bilgilendirme sorumluluğu bulunuyor. Yönetmelikte ayrıca, hasta hakları kapsamında bilgilendirmenin zorunlu olduğu açıkça belirtiliyor.
İlgili olayda, biyopsi sonucu cilt kanseri tanısı konulan bir hastanın, sonuç hakkında zamanında bilgilendirilmediği tespit edildi. Hastayı bilgilendirmeyen personelin, gerekli özeni göstermediği ve Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesi A fıkrası (a) bendi uyarınca “verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmaması” fiilini işlediği belirtildi.
Yapılan inceleme sonucunda, ilgili personelin ayrıca “resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak” fiilini de işlediği belirtildi.
Bu nedenlerle söz konusu personele, mevzuata uygun olarak Uyarma Cezası verilmesi kararlaştırıldı.
