Sağlık Bakanlığı’nın çeşitli dönemlerdeki performanslarına göre derlenen bu oranlar, sağlık hizmetlerinde yaşanan memnuniyetsizliği gözler önüne seriyor.
2011 yılında Sağlık Bakanı Recep Akdağ döneminde vatandaşların devlet hastanelerinden memnuniyet oranı %76,4 olarak kaydedilmişti. Ancak, 2013 yılında göreve gelen Mehmet Müezzinoğlu’nun ilk yılında bu oran %75,5’e geriledi. Müezzinoğlu’nun ikinci yılında, 2014’te, memnuniyet oranı %72,4’e kadar düşerken, 2015’te %75’e, 2016’da ise %77,8’e yükseldi.
Ancak 2017 yılında Ahmet Demircan’ın Sağlık Bakanlığı döneminde memnuniyet oranı yaklaşık dört puanlık bir düşüşle %73,2’ye geriledi. Fahrettin Koca’nın göreve gelmesiyle birlikte 2019 yılında bu oran %67,9 ile en düşük seviyeye indi. Koca’nın görev süresi boyunca memnuniyet oranı %69,1’e kadar yükselmiş gibi görünse de, özellikle 2022 itibariyle bu oran %65,7’ye kadar geriledi.
Memnuniyet Düşüşünün Nedenleri
Memnuniyet oranlarındaki bu düşüşün nedenleri arasında 2011 yılında getirilen performansa dayalı ek ödeme sistemi ve 2022’de uygulamaya konulan teşvik ek ödeme sistemi öne çıkıyor. Her iki sistem de vatandaş memnuniyetini artırmayı başaramadı, aksine memnuniyetin daha da düşmesine yol açtı.
Ayrıca, 2011 yılında liyakat sisteminden uzaklaşılarak sözleşmeli yöneticilik sistemine geçilmesi, memnuniyet oranındaki düşüşü hızlandırdı ve sağlıkta şiddet olaylarını artıran uygulamalara zemin hazırladı.
Sağlık Personelinin Alım Gücü ve Memnuniyet İlişkisi
Sağlık personelinin alım gücünün düşmesi, çalışan memnuniyetini olumsuz etkileyerek, doğrudan vatandaş memnuniyetine de yansıdı. “Mutsuz çalışan, mutsuz hasta doğurur” prensibi doğrultusunda, sağlık personelinin memnuniyeti ile vatandaş memnuniyeti arasında güçlü bir bağ olduğu görülüyor.
Özellikle pratisyen hekimlerin maaşlarının gram altın üzerinden değerlendirildiğinde, her yıl alım güçlerinin nasıl düştüğü ve bunun sağlık hizmetlerinin kalitesine nasıl yansıdığı açıkça görülebiliyor.