Açılan 2 bin 685 uzman hekim kadrosunun sadece yüzde 12’si dolarken, birçok branş ve ilde kadroların boş kaldığı görüldü. 

Kadroların Yüzde 88’i Boş Kaldı

Atama kurasında ilan edilen 2 bin 685 uzman hekim kadrosunun yalnızca 318’ine yerleştirme yapıldı. Bu da kadroların yüzde 88’inin boş kaldığını ortaya koyuyor. Sonuçlarda, 81 ilde açılan kadrolardan 34 ilin hiç tercih edilmemesi dikkat çekti. Boş kalan illerin büyük çoğunluğu Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer aldı. 

Merkez Bankası Yöneticilerinin Maaşları Dudak Uçuklattı! Merkez Bankası Yöneticilerinin Maaşları Dudak Uçuklattı!

Çocuk Branşlarına İlgi Yok 

Özellikle çocuk hastalıklarıyla ilgili birçok branşın tercih edilmemesi sağlık sektörü açısından endişe verici bir tablo yarattı. Çocuk acil, çocuk cerrahisi, çocuk gastroenterolojisi, çocuk metabolizma hastalıkları gibi kritik branşlarda kadroların tamamen boş kalması dikkat çekti. Bunun yanı sıra, yetişkin ve çocuk yoğun bakım gibi hayati öneme sahip branşlarda da başvuru yapılmadığı belirtildi. 

30 Branş Hiç Tercih Edilmedi 

Atama kurasında 76 branş için kadro açılmasına rağmen, 30 branşta hiçbir yerleştirme yapılmadı. Şırnak’ta 36, Yozgat’ta ise 24 kadro açılmış olmasına rağmen hiçbir başvuru olmaması bölgesel sağlık eşitsizliklerini derinleştiren bir sorun olarak değerlendirildi.

2024 yılı verilerine göre: 

- 1 Ocak - 16 Ekim tarihleri arasında 1.550 uzman hekim kamudan istifa etti. 

- Toplamda 2 bin 37 hekim görevinden ayrıldı. 

- Yurt dışına göç etmek için Türk Tabipleri Birliği’nden 2 bin 500 hekim iyi hal belgesi aldı. 

Sağlık Çalışanı Sayısı OECD ve AB Ortalamalarının Gerisinde 

Türkiye’de toplam hekim sayısı 194 bin 688 iken, 100 bin kişiye düşen hekim sayısı yalnızca 228 olarak hesaplanıyor. Ebe ve hemşire sayısı ise 100 bin kişiye 356 ile sınırlı kalıyor. Bu oranlar, Türkiye’nin sağlık çalışanı istihdamında OECD ve Avrupa Birliği ülkelerinin gerisinde olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. 

Bu durum, sadece sağlık çalışanlarını değil, sağlık hizmetine erişimde zorluk yaşayan milyonlarca vatandaşı da doğrudan etkiliyor. Sağlık sistemindeki bu sorunlar, ülkenin sağlık politikalarında yapısal bir değişikliğin kaçınılmaz olduğunu gösteriyor.