Adaylar, hem açılan kadro sayısının yetersizliğinden hem de sınav sürecinin adaletsiz koşullarından şikayetçi.

“Kadrolar Yetersiz, Sınav Göstermelik Kaldı”
Sınavla ilgili en dikkat çeken eleştirilerden biri, açılan kadro sayısının sınırlı olması. Sağlık personeli, bu sınavın gerçek bir fırsattan ziyade, “formaliteden öteye geçemeyen bir uygulama” olduğunu savunuyor. Sınavı geçmenin zorluğu ve kadro azlığı birlikte değerlendirildiğinde, birçok sağlık çalışanı umutlarını kaybettiğini ifade ediyor.
Yüksek Ücret, Az Merkez: 932 Lira, Sadece 12 İl
Sınav, yalnızca 12 il merkezinde gerçekleştirilecek ve adaylardan 932 TL ücret talep edilecek. Bu durum, 69 ilde görev yapan personel için hem ulaşım hem de konaklama açısından ciddi bir yük anlamına geliyor. Sağlık çalışanları, “Sınav neden tüm illerde yapılmıyor?” sorusunu gündeme taşıyor.
Sınavın Tarzı Eleştiriliyor: “Sadece Ankara Üniversitesi’ne Uygun”
Sınavı hazırlayan kurum olarak görev alan Ankara Üniversitesi de eleştirilerin odağında. Adaylar, soruların Ankara Üniversitesi’nin müfredatına ve sınav tarzına uygun olduğunu, bu nedenle diğer üniversitelerden mezun olan sağlık çalışanlarının dezavantaj yaşadığını savunuyor.
İddialara göre, bazı sınav sorularının üniversitenin vize ve final sınavlarında kullanılan soru havuzundan alındığı öne sürülüyor. Adaylar, soruların ortak ve objektif bir komisyon tarafından hazırlanması gerektiğini, bu kapasitenin yalnızca ÖSYM ya da MEB gibi kurumlarda olduğunu dile getiriyor.
“Sınav Eziyete Dönüşmesin” Mesajı
Sınavın adil, ulaşılabilir ve tüm sağlık personeline eşit koşullarda fırsat sunar hale getirilmesi gerektiğini belirten çalışanlar; sınavların tüm illerde yapılmasını, soruların geniş akademik temsille oluşturulmasını ve ücretlerin düşürülmesini talep ediyor.
“Bir hemşirenin 932 TL sınav ücreti için yaklaşık 10 saat fazla mesai yapması gerekiyor. Bu sınavın kar amacı gütmeden, liyakat odaklı ve adaletli şekilde gerçekleştirilmesi gerekiyor” denilerek yetkililere çağrıda bulunuluyor.