Programda üniversiteler, sanayiciler ve sağlık çalışanlarının iş birliği içinde çalışacağı, yerli üretimi destekleyen bir ekosistemin hayata geçirileceği açıklandı.
Sağlıkta Dönüşümden Üretime Geçiş
Bakan Memişoğlu, 2002 yılından itibaren hayata geçirilen
"Sağlıkta Dönüşüm Programı" sayesinde güçlü bir altyapı oluşturulduğunu belirtti. Pandemi ve deprem gibi krizlerde bu altyapının önemini tüm dünyanın gördüğünü vurgulayan Memişoğlu, "Şimdi, 'Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli' ile bu başarıları daha ileriye taşıyacağız. Bu model, sağlık alanında marka oluşturarak, ülkemizin ekonomik büyümesine katkı sağlayacak"
dedi.
"Teknoloji Transfer Ofisleri Kuruyoruz"
Memişoğlu, "Üreten Sağlık Modeli" kapsamında üniversiteler, özel sektör ve sağlık çalışanlarını bir araya getiren "3'lü sarmal" bir işleyiş planladıklarını açıkladı. İlk adım olarak Etlik, Bilkent ve Çam Sakura Şehir Hastanelerinde Teknoloji Transfer Ofisleri kurulacak. Bu ofislerle:
- Sağlık çalışanlarının yenilikçi fikirleri desteklenecek.
- Ar-Ge projelerine finansal ve hukuki destek sağlanacak.
- Sanayicilerle sağlık çalışanları buluşturularak yerli üretim artırılacak.
Ar-Ge Desteği İkiye Katlanacak
Memişoğlu, 2025 yılı itibarıyla sağlık alanında verilen Ar-Ge desteğinin iki katına çıkarılacağını duyurdu. Ayrıca, nadir hastalıkların tanısında büyük önem taşıyan Genom Merkezi'nin örneklem kapasitesinin üç kat artırıldığını belirtti. "Türkiye Ulusal Genom Projesi" kapsamında kanser ve nadir hastalıklar gibi alanlarda yenilikçi tedavi yöntemleri geliştirileceği vurgulandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Sağlıkta Turcornlar Çıkaracağız"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, konuşmasında, sağlık teknolojilerinde yerli üretimi artırmayı ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedeflediklerini söyledi. Sağlık alanındaki yenilikçi fikirlerin ticarileştirilmesi için destekler verileceğini belirten Kacır, "Bugüne kadar teknoloji alanında 7 Turcorn (milyar dolar değerlemeyi aşan şirket) çıkardık. Sağlık alanında henüz Turcorn çıkaramadık, ancak bu iş birlikleriyle bunu başaracağız" dedi.
TÜSEB ve TÜBİTAK İş Birliği Güçleniyor
Bakan Kacır, TÜSEB ve TÜBİTAK arasında oluşturulacak yeni sinerjiyle, aşı, tıbbi cihaz ve biyoteknolojik ürünler alanında daha etkin çalışmalar yapılacağını ifade etti. "Bu iş birliği modeli sayesinde sağlık teknolojilerinde özgün ve yüksek katma değerli ürünler geliştirme yolunda önemli bir ivme kazanacağız" dedi.
Sağlık ve Teknolojide Türkiye’nin Hedefleri
1. Yerli Üretim ve Dışa Bağımlılığın Azaltılması: İthal edilen tıbbi cihaz ve ilaçlar yerine yerli üretime odaklanılacak.
2. Ar-Ge ve İnovasyon: Sağlık alanında yenilikçi fikirlerin ticari ürünlere dönüştürülmesi desteklenecek.
3.Büyük Sağlık Verisinin Kullanımı: Türkiye’nin sağlık verileri bilimsel çalışmalar için paylaşılacak.
4. Ekonomik Katkı: Sağlık teknolojilerinin geliştirilmesiyle Türkiye’nin küresel pazarda rekabet gücü artırılacak.
26 Yatırım Projesi Destekleniyor
Bakan Kacır, "Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı" kapsamında biyoteknolojik ilaçlardan kanser tedavi ilaçlarına, protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara kadar toplam büyüklüğü 13 milyar lirayı aşan 26 projeyi desteklediklerini açıkladı.
Sağlık Çalışanlarına Müjde
Programda, TÜSEB tarafından desteklenen bilimsel çalışmalarda kullanılan sağlık hizmetlerinin, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından karşılanacağı açıklandı. Bu düzenleme, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
Türkiye Sağlıkta Lider Olmayı Hedefliyor
"Üreten Sağlık Modeli", Türkiye’nin sağlık alanında sürdürülebilirlik ve yeterliliği artırmayı hedeflediği yeni bir dönem olarak tanımlanıyor. Bu modelin, ülkemizi küresel sağlık teknolojileri pazarında lider konuma taşıması bekleniyor.