Mustafa Kemal Atatürk'ün 1926 yılında tedavi gördüğü bu tarihi merkezin, şimdi yıkılması gerektiği belirlendi. Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremin ardından ülkemizin on ilindeki kamu binalarında yapılan deprem dayanıklılık testleri sırasında, Bursa Asker Hastanesi'nin dayanıksız olduğu tespit edildi.
Uzmanlar, hastane binasının yıkılıp yeniden inşa edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzmanlarınca yapılan denetimler sonucunda, Asker Hastanesi'nin, eski adıyla Şehit İlker Çelikcan Devlet Hastanesi'nin en kısa sürede boşaltılması talep edildi. Sağlık Bakanlığı yetkilileri, Acemler'de inşası devam eden yeni hastanenin faaliyete geçmesiyle birlikte, zaten Asker Hastanesi binasının yıkılıp yeniden inşa edilmesinin planlandığını belirtti. Ancak, deprem sonrası alınan "çürük raporları" üzerine hastanenin hemen boşaltılması için çalışmalara başlandığı duyuruldu.
Bu konu öğrenilir öğrenilmez ise mahallede ve Bursa’da bir dedikodu başladı konuşulmaya. Malum, Hastanenin yeri ve coğrafi konumu çok önemli. Arsası 20 dönüm. Uludağ ve Bursa şehir manzarası var. İçinde 48 derece doğ4al kaynak sıcak suyu var. Yine Uludağ’dan gelen soğuk su pınarı var.
Ulaşım sorunu yok. Sağlık tedavi ve turizm otel merkezi gibi her türlü hizmet için uygun bir arazi. Alan.
İddialara göre de burasının turizme hizmet etmesi, otel yapılması için Araplara verileceği konuşuluyor.
Otelin tarihçesi çok önemli.
İstiklal Savaşı sonrası, 1922 yılında Bursa’da bulunan 4 ncü Kolordu Baştabibi Yarbay Mazlum Boysan özellikle hasta ve yaralıların, kaplıca sularından yararlanarak, nekahat süresini azaltmak, şifalı suların iyileştirme etkisinden faydalanmak maksadıyla kaplıcalar semtinde bir istirahathane ve nekahathane açılması hususunu Kolordu Komutanı Kemalettin Sami Paşa’ya teklif ederek, 300 Yataklı Fizik Tedavi Hidroklimatoloji ve Rehabitasyon Hastanesinin ilk temeli atılmıştır.
Kolordu Başhekiminin direktifiyle şehirde uygun yerler aranmaya başlanmış, Çekirge semtinde, Ermeni vatandaşa ait otel, kaplıca ve binalardan, hazineye mal edilen Büyük İsplandit Palas otelinde karar kılınmış ve 37 Lira’ya satın alınarak M.S.B.lığına devredilmiştir.
Cumhuriyetin ilanından sonra faydalı ve verimli olduğu anlaşılan bu müessese Sıhhiye dairesinin sağladığı imkanlarla asker hastalarında tedavi edilebileceği bir biçimde düzene koyulmuştur. 1922 te Baştabipliğe Operatör Yarbay Nüshet Çevik Bey atanmış ve 1926 da incelemeler yapmak üzere Viyana’ya görevlendirilmiştir, Fizyoterapinin bütün dallarında bizzat çalışmış, Baden-Baden kükürtlü banyolarında ve Almanya’nın Siemens elektrikli cihazlar fabrikasında incelemeler yapmış, hazırladığı raporu sağlık dairesine sunmuştur. MSB ile yaptığı görüşme sonrası Bursa’da yapılmasını uygun gördüğü tesisler için ödenek sağlanmış ve bu ödenek ile hastanede fizik tedavi bölümü çalışmaları başlatılmıştır.
Hastane geliştikçe faaliyetleri artmış 1926 da yaz aylarında Mustafa Kemal Atatürk’ün parmağındaki bir yanık yarası da tedavi edilmiştir. 2 nci Dünya Savaşı seferberliği başladığı sırada kadro 300 e çıkartılmış, 5 nci Kolordu Bursa’ya intikal edince 500’e yükseltilmiştir. Kükürtlü kaplıcalarında açılan 1000 Yataklı Ordu Cerrahi Hastanesi bu hizmete yardımcı olmaya çalışmakla beraber Otel, Kaplıca ve binalar kiralanmış muharebe kışlasına hastaneye eklenmiştir. 1947 yılında hastanenin kuzey batısındaki Muhabere Kışlasında 200 yataklı bir hastane açılmış Dahiliye, İntaniye Laboratuarları buraya yerleştirilmiştir.
Olay Bursa adına büyük önem taşıyor. Ayrıca Türkiye sağlık ve rehabilitasyon merkezi tarihi açısından da ilk hastane olması bakımından önem arz ediyor.
Askeri Hastane’nin tarihi Bursa sağlık merkezleri ile hemen hemen aynı. Hastanenin tarihi geçmişini dikkate aldığımızda burası, hastane olmadan önce otel olarak hizmet veriyormuş zaten. Bursa halkında ve bölge halkında hassasiyet var. Bu alanın hastane ve sağlık hizmeti için kullanılmasını istiyorlar. Çünkü, ülkemizde böyle bir kaynağa sahip ve özellikle fizik tedavi alanında hizmet verebilecek hastane sayısı parmakla sayılacak kadar az.
Konuyla ilgili gelişmeleri Çekirge’nin canlı tarihi olarak tanıdığım, bildiğim eski muhtar şu anda da Çekirge Sıcak Suları Koruma Derneği başkanı olan Mehmet Taşkeser ile görüştüm.
Konuya hakim. Yakından da ilgileniyor ve takip ediyor. Halkın Askeri Hastanenin yıkılıp yeniden yapılmasını ve sağlık hizmetinde olması gerektiği yönündeki beklentisini desteklediğini anlattı. Ayrıca, konuyla ilgili olarak AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen ile görüşmüş. Özen, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile görüştüğünü ve Hastane binasının yıkılıp, yenileneceğini, yine hastane ve sağlık fizik tedavi merkezi olarak hizmet vermeye devam edeceğini söylediğini belirtti.
CHP Bursa milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın da sağlıkçı olması nedeniyle konuyla yakından ilgilendiğini söyledi. Kayıhan Hoca’nın, Bursalı bütün milletvekilleriyle beraber Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı ziyaret ettiklerinde bu konunun gündeme getirildiğini ve bakanında “orası, Asker Hastanesi olduğu gibi, İlker Çelikcan Hastanesi olarak hizmetine devam edecek” dediğini ifade etti.
Olayların gelişmesi böyle.
Birde yazımın başlığı ile ilgili kısa bilgi vermek isterim. Askerlikte göreve ehliyetli, yani sağlık yönünden yeterli olmayanlar için verilen Askerliğe elverişli değildir raporunun halk arasındaki anlamı, çürük raporu olarak bilinir. Asker Hastanesinin çürük çıkması demek, hizmet için yeterli olmadığı anlamı taşıdığı için böyle bir başlığı tercih ettim.
Muharrem KARABULUT