Sağlık kurumlarındaki sorunların geçmişi ve mevcut durumu, sistemin büyük bir dönüşüm sürecine ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Peki, bu süreç nasıl başladı ve nereye gidiyor?
SSK Dönemi ve Sağlıkta Cihaz Yasağı
Geçmişte SSK hastanelerine bilgisayarlı tomografi, MRG ve koroner anjiyo cihazlarının alınması yasaktı. Bağışlarla alınan cihazlar bile başhekimlere dava açılarak kullanılamaz hale getiriliyordu. Bu düzenleme, hastaların özel sağlık merkezlerine yönlendirilmesini zorunlu kıldı ve sayısız hastanın tedavisinin gecikmesine neden oldu.
Taşeronlaşma: Sağlıkta Güven Erozyonu
Bugün sağlık sisteminde taşeronlaşma sadece özel sektörü değil, kamu hastanelerini de etkiliyor. Radyoloji, yoğun bakım ve diyaliz gibi kârlı birimler özel şirketlere devrediliyor. Bursa Tabip Odası’nın anketine göre, hekimlerin yalnızca %7’si taşeron firmalar tarafından hazırlanan raporlara güven duyuyor. Bu, sistemin niteliği üzerinde ciddi bir güven erozyonuna işaret ediyor.
Sağlıkta Piyasa Modeli: Çöken Bir Sistem
Sağlık Bakanlığı’nın politikaları, hastaneleri ticarethane, hastaları ise müşteri haline getiriyor. Özel sektör hastanelerinin önü açılırken, küçük ve orta ölçekli sağlık kuruluşları birer birer kapatılıyor. Bu durum, ucuz iş gücü yaratılarak büyük sermaye gruplarına alan açıldığına dair soru işaretlerini artırıyor.
Yenidoğan Davası ve Çeteleşme
Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yaşanan taşeronlaşma krizi, sistemdeki çeteleşme iddialarını gün yüzüne çıkarıyor. Ölen bebeklerin aileleri bile yoğun bakım ünitelerinin taşeron şirketlere devredildiğini yeni öğreniyor. Bu gerçeklik, kamuoyundan özenle saklanıyor.
Kara Para ve Sağlıkta Dönüşüm
Birleşmiş Milletler verilerine göre 2023 yılında dünya çapında 1.6 trilyon dolar kara para aklandı. Türkiye’de ise GSS gibi düzenlemelerle, kaynağı belirsiz paranın sağlık sistemine entegre edildiği iddia ediliyor. GSS’li hastalardan yasal sınırın üzerinde ücretler alınması da bu yozlaşmanın başka bir boyutunu oluşturuyor.
TTB’nin Mesajı: Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün
Türk Tabipleri Birliği (TTB), "Başka bir sağlık sistemi mümkün" diyerek sağlıkta dönüşüm programını eleştirdi. TTB’ye göre, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden bu sistem, sağlık hizmetlerinin niteliğini yok ediyor. Taşeronlaşma, çeteleşme ve özelleştirme karşısında toplumsal bir mücadeleye ihtiyaç duyuluyor.
Toplumsal Payda Olarak Sağlık
Sağlık sistemi, toplumun ortak tasası değil, ortak paydası olmalı. Sağlık politikalarına yönelik eleştiriler ve çözüm önerileri, bu anlayışı hayata geçirmek için atılacak adımların temelini oluşturuyor. Unutulmamalıdır ki, şeffaf ve nitelikli bir sağlık sistemi mümkündür ve toplum olarak bunu talep etmek bir zorunluluktur.