Karahan, önceki tahminlerde yüzde 34-42 bandında belirlenen enflasyon oranının, mevcut gelişmeler ışığında yüzde 44’e yükseltildiğini duyurdu. Ayrıca, 2025 ve 2026 yılları için sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 12 enflasyon oranları hedefleniyor.

ENAG Ekim Ayı Enflasyon Verilerini Açıkladı ENAG Ekim Ayı Enflasyon Verilerini Açıkladı

Dezenflasyon Süreci ve Ekonomik Gelişmeler

Başkan Karahan, Türkiye’deki dezenflasyon sürecinin istikrarlı bir şekilde sürdüğünü vurgulayarak enflasyonun ana eğiliminde öngörülen düzeltmelerin yavaş ancak kalıcı olduğunu belirtti. İç talepteki yavaşlamanın enflasyon üzerindeki olumlu etkilerinin sürdüğünü ifade eden Karahan, cari işlemler açığındaki düşüşle de ekonomideki dengenin güçlendiğini kaydetti.

Sıkı Para Politikası ve Finansal Koşullar

Karahan, enflasyonun kontrol altına alınmasında sıkı para politikasının önemini vurgulayarak, para politikasının devam edeceğini belirtti. Küresel ekonomide toparlanma sürecinin kademeli ilerlediğini, dünya genelinde merkez bankalarının enflasyon eğilimlerine dikkat ederek parasal sıkılığı kademeli olarak azalttıklarını ifade etti. Türkiye’de ise TL mevduat oranlarının arttığını ve kur korumalı mevduat payının gerilediğini belirten Karahan, TL varlıklara olan güvenin güçlendiğini söyledi.

Hizmet ve Sanayi Sektörlerinde Enflasyon

Karahan, hizmet sektörü enflasyonunun eğitim masrafları ve okula dönüş etkisiyle yüksek kaldığını; ancak kira dışı hizmetlerde fiyat artışlarının kademeli olarak azaldığını ifade etti. Sanayi sektöründe ise firmaların fiyatlama davranışlarında gözle görülür iyileşmeler yaşandığına dikkat çekerek, temel mal enflasyonunun düşük seyrettiğini belirtti.

2024 Yılı İçin Makroekonomik Önlemler

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın dezenflasyon hedeflerine ulaşmak için araç setini etkin kullanmaya devam edeceğini ifade eden Karahan, finansal koşullardaki sıkılığı ve miktarsal sıkılaştırmayı sürdüreceklerini kaydetti. Parasal sıkılığın enflasyon beklentileri üzerindeki olumlu etkisini izlediklerini belirten Karahan, bu politikanın TL’ye olan güveni artıracağını ve sermaye akışını destekleyeceğini öngördü.

Küresel Etkiler ve Önümüzdeki Dönem

Karahan, küresel risk iştahındaki azalmaların Türkiye’ye olan sermaye girişlerini yavaşlatabileceğini, bu durumun ise jeopolitik gelişmelere bağlı olarak değişiklik gösterebileceğini dile getirdi. Sıkı para politikasının rezervlere olumlu yansıdığını ve risk priminin ılımlı seyrettiğini ifade ederek, önümüzdeki dönemde küresel koşulların ekonomik kararlar üzerindeki etkisine dikkat çekti.