2000’li yıllara kadar hastanelerin koğuş tipinde hizmet verdiğini belirten Akdağ,
1970’li yıllarda oteller koğuş tipinde olurdu. Aynı odada 6-7 kişi kalır, banyo ve tuvaleti koridorun sonunda olurdu. Hastanelerde de koğuş tipi yataklar banyo tuvaleti ortak koridorun sonunda olurdu.2002 yılına geldik. AK Parti öncesine. Koğuş tipi otel kalmamıştı. Herkes ayrı odadaydı. Peki hastaneler? Hala 1970’li yılların hastanesiydi. Oteller kendilerini çağdaş dünyaya eriştirirken o günlerin hükümeti bakanlıkları bunu neden yapmadı? İmkansızlıktan değil zihniyetten dolayı. İlk bakan olduğum yıllarda o zamanki SSK yöneticileri ile ortak bir toplantı yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakandı. Bundan sonra yapacağımız bugün hastaneleri tek yataklı ya da en fazla iki yataklı banyolu tuvaletli yapacağız dedim. Bir genel müdür yardımcısı dedi ki 'SSK’lı işçi, işçi emeklisi tek yataklı banyolu odada kalacak. Olmaz efendim'. Zihniyet buydu. Erzurum'da üniversitede çalışırken 2000 öncesinde, benim tedavi ettiğim kanserli çocukların anneleri yerde mozaiğin üstünde kalın koli mukavvaların üstünde yatardı. Bir sandalye bulabilen şanslıydı. Türkiye'nin nereden nereye geldiğine bakmak lazım. Tabi daha iyisini de hedefliyoruz
diye konuştu.
Milletvekiliyken Hastaneyi Gezelim
Parti kuralları sebebiyle milletvekili adayı olamayacağını hatırlatan Akdağ, şunları söyledi:
Hastaneyi yenilenmiş haliyle gezmek istedim. Son halini görmek istiyorum. Biliyorsunuz partimizin kuralları sebebiyle milletvekili adayı olamayacağım. Hazır hala milletvekiliyken hastaneyi gezelim, bu kadar emeğin sonucu ne noktadayız görmek istedim. Böyle bir hastane dünyada az. Amerika Birleşik Devletleri'nde buna benzer hastaneler görürsünüz. Avrupa'da çok nadirdir diğer ülkelerde pek göremezsiniz.